13 Aralık 2016 Salı

Harry Potter ve Lanetli Çocuk | John Tiffany & Jack Thorne

"Sekizinci Hikaye. On Dokuz Yıl Sonra."

Kitap: Harry Potter ve Lanetli Çocuk
Yazar: John Tiffany ve Jack Thorne
Yayınevi: YKY Yayınları
Sayfa Sayısı: 360
Tür: Tiyatro Metni
Harry ait olduğu yerde durmayı reddeden bir geçmişle boğuşurken, en küçük oğlu Albus da istemediği bir aile mirasının yükünü omuzlarında taşımakta zorlanır. Geçmişle gelecek uğursuzca iç içe geçerken hem baba hem oğul tedirgin edici bir gerçeği, bazen karanlığın beklenmedik yerlerden geldiğini öğrenir.
"Harry Potter ve Lanetli Çocuk", J.K. Rowling, John Tiffany ve Jack Thorne'a ait yeni bir özgün hikâyeden yola çıkarak Jack Thorne'un yazdığı yeni bir oyun. Bu oyun sadece sekizinci Harry Potter hikâyesi değil, aynı zamanda tescilli olarak sahneye koyulan ilk Harry Potter hikâyesi. 30 Temmuz 2016'da Londra West End'de gerçekleşen prömiyerin hemen ardından Sahne Metni Özel Baskısı, dünyanın dört bir yanındaki okuyucuları Harry Potter, arkadaşları ve ailesinin devam eden yolculuğuyla buluşturuyor.

-Yorum- 
Merhabalar! Yeni bir Kitap Canavarları blog turu ile karşınızdayız. Bu turumuzda çıktığı zaman çok konuşulan ve bir çoğunluk tarafından çok sevilip bir çoğunluk tarafından o kadar da beğenilmeyen bir kitabı inceleyeceğiz. Lanetli Çocuk bildiğiniz gibi aslında bir tiyatro metni. Yani yurtdışında oyunu yapılan tiyatronun direk olarak metinleştirilmiş hali diyebiliriz. Bu yüzden bana göre okuması normal kitaplara göre çok daha kolay oldu. Çünkü çok büyük bir kısmı sadece diyaloglardan oluşuyor.

Kitabın arka kapağında Sekinci Hikaye, On Dokuz Yıl Sonra yazıyor. Ben çok ta Harry Potter'ın sekizinci hikayesi olarak görmedim kitabı. Sebeplerini de aşağıda açıklamaya çalışacağım. Ama önce biraz konusundan bahsetmek istiyorum.

Lanetli Çocuk, hikayenin ana karakterleri olan Albus Severus Potter ve Scorpius Malfoy'un yaşadığı bir takım olaylar üzerinde geçiyor. Albus'un Harry Potter gibi bir babası olması yüzünden yaşadığı sorunları görüyoruz bu tiyatro metninde. Babasının sahip olduğu şöhret yüzünden çok ta istemediği bir hayatı yaşıyor. Bunun üzerine Hogwarts'daki ilk senesinde Seçmen Şapka tarafından Gryffindor yerine Slytherin'e seçilmesiyle de işler daha da sarpa sarıyor Albus için. Tiyatro metninin konusunu çok kısa bir şekilde anlatacak olursam eğer, tüm Zaman Döndürücülerin yok edildiğinin düşünüldüğü bir zamanda Bakanlık'ın yeni bir Zaman Döndürücüsü bulduğunu öğrenen Albus ve Scorpius'un, bunu Amos Diggory'nin oğlunu yani Cedric Diggory'i kurtarmak için kullanmaları ve zamanda yolculuk yapmaları anlatılıyor demem yeterli olur sanırım.
Konu gerçekten ilginç ve sağlam gelmişti bana ilk başladığımda. Yani yalan söylemeyeyim okurken heyecanlanmaya başlamıştım ve beğeneceğimden de ümidim yüksekti kitabı. Ama malesef bitirdiğimde ben de okuyucuların yarısında olduğu gibi çok beğenmeyen tarafta kaldım. Bunun sebepleri de şunlar oldu benim için; birincisi bana kalırsa Harry Potter böyle bir baba değil. Yani kitapta bambaşka bir Harry okudum ben ve de şaşırdım ne oluyor diye. Tamam, zamanda değişmeler olduğu için karakterlerin bazen kişisel özellikleri de değişmeye başlıyor ama ne bileyim bana çok garip ve olmaması gereken bir şeymiş gibi hissettirdi.

Sevmememin diğer bir nedeni ise, ellerinden Zaman Döndürücü ya da zamanda yolculuk gibi mükemmel bir konu varken bunu yeterince, hatta hiç te güzel kullanamamış olmalarını düşünmem. Yani bana göre tiyatro metininde aşırı derecede bir zamanda geri gitme var. Bu aşırılıktan kastım da çok eski bir geçmişe gidilmesi değil, bu zaman yolculuklarının çok fazla yapılmış olması. Yani şöyle düşünün Albus ve Scorpius, Cedric'i kurtarmak için zamanda geriye gidiyor ve bazı şeyleri değiştiriyorlar. Bu sırada da aileleri onları arıyor ve bu olay neredeyse aynı şekilde defalarca tekrarlanıyor. 
Bilmiyorum, yani bana bir yerden sonra sıkıcı gelmeye başladı bu durum. Ve bu zaman yolculuklarından sonra gerçekleşen bazı değişimlere - mesela zamanda geriye gidilen bir anda Ron ve Hermione'nin hiç evlenmemiş olmaları- karakterlerin her seferinde çok şaşırmaları ve neler olduğunu anlamamaları. Tamam birkaç seferde bunun olması doğal ama artık tekrar yapılan zamanda geriye gitmelerde bunun devam etmesi ve karakterleri olanlara çok geç anlam vermeleri biraz sıkıcı ve sinir bozucu olmaya başlamıştı benim için. 

Bir de şunu söylemeden geçmek istemiyorum, bu kitap ya da tiyatro metni Rowling'in kaleminden çıkan bir iş değil bence. Zaten yorumun başlığına da J.K.Rowling'in adını yazmadım. Okurken illaki farkediyor insan bunun Rowling'in elinden çıkmayan bir iş olduğunu. Ki kitaplardaki Zaman Döndürücü sahnelerinin ne kadar ustaca ve akıllıca yazıldıklarını düşününce buna kesinlikle bir Rowling işi denmemeli bana göre.
Her neyse, ben kitabı bitirince birazcık sinirlendiğim için burada da baya baya yazdım nedenlerini. Durduramamışım kendimi bir an. Ama şöyle de bir şey var; ben bunu tiyatro metni olarak okumayıp normal sahnelenmiş halini izleyebilseydim eğer daha fazla beğenebileceğimi düşünüyorum. Ya da belki de tiyatro metni okumaya alışık olmadığımdandır emin değilim. 

Son olarak Lanetli Çocuk benim için nefret etmedim ama sevmedim de diyebileceğim bir yerlerde kaldı. Kitaba puan vermek de ne kadar doğru olur bilmiyorum o yüzden büyük ihtimalle vermeyeceğim. Eğer uzun bir aradan sonra Harry Potter dünyasına dair ufacık bir şey okumak bile sizin için yeterli oluyorsa Lanetli Çocuk'a bir şans verebilirsiniz. Ama beklentilerinizi çok büyük tutmamanızı öneririm.

Şimdilik benden bu kadar, Lanetli Çocuk kitabını kazanmak isterseniz de facebook ve instagram hesaplarımızdaki çekilişlere katılarak şansınızı deneyebilirsiniz. Kendinize iyi bakın, hoşçakalın!








0 yorum:

Yorum Gönder

 

Subscribe to our Newsletter

Contact our Support

Email us: Support@templateism.com

Our Team Memebers