27 Ağustos 2013 Salı

Sevilen Erkek Karakterler


Evet daha önce okuduğumuz kitaplardaki bayan karakterler arasında favorilerim olanları burada listelemiştim.Şimdi sıra geldi erkek favori karakterleri listelemeye.Bakalım listede kimler varmış.Bu arada lisetede her ne kadar benim sevdiğim ve okuduğum kitapalrdaki karakterler olsa da okumadığım ama sevildiğini düşündüğüm karakterler de yok değil ona göre ;)



-Percy Jackson.

Percy Jackson ve Olimposlular serisini severek okumuştum o yüzden favori ekrek karakterlerimden birisidir Percy :)

*Serinin kitaplarının yorumları için:

***


-Tobias Eaton.

Uyumsuz'da severek okuımuştum Tobias karakterini.Her ne kadar film için seçilen kişiyi karaktere pek yakıştıramasam da sevdiğim bir kitaptı Uyumsuz.

*Uyumsuz kitap yorumum için:


***


-Apollyon Seth.

Jennifer L.Armentrout'un yazdığı Melez Sözleşmeleri serisini bilmeyen yoktur sanırım.Seride ben her ne kadar ''Team Aidan'' olsam da Seth karakterininde oldukça fazla hayranı olduğunu biliyorum.Ama ahh Seth belki Tanrı ktiabında bu kadar kötü olmasaydın seni de sevebilirdim :(

*Serinin kitaplarının yorumları için:



-Daemon Black.

Jenmifer L.Armentrout'un yazdığı bir diğer seri olan Lux serisinden tanıdığımız Daemon Black de oldukça fazla hayranı olan karakterleden.Ben henüz bu seriyi okumadım ama bu karakterin de sevildiğini biliyorum.

Evet işte liste böyle.Eğer sen de böyle bir liste hazırlamak istiyorsan bu postun altına yorum at ya da blogunda böyle bir yazı hazırla ya da Mavi Kalem'in Facebook Sayfası'na bu paylaşım hakkında yorum bırak. :)



26 Ağustos 2013 Pazartesi

Renkli Kalemler Blog Turu:Ayaklı Bela | Jamie McGuire - Yorum + FanArt



Kitap:Ayaklı Bela
Orjinal Adı:Walking Disaster
Yazar:Jamie McGuire
Yayınevi:Yabancı Yayınları
Sayfa Sayısı:472
Tür:Yeni Yetişkin.Aşk
Puanım:3 (5 üzerinden)

Aşıksan başın belada!
Abby Abernathy; geçmişini unutmak için kalkıp uzak bir şehre okumaya gelen, temkinli, kendi hâlinde bir kız. Travis Maddox; hayatını dövüşerek kazanan ve aşka inanmadığı için tek gecelik ilişkilerle avunan bir erkek. Aşk ve bela birbirine hiç bu kadar yakışmadı...
Travis annesinden hayatla ilgili iki şey öğrendi: Aşkı bul. Ve onun için ölümüne mücadele et. 
Bu hikâyeyi biliyorum demeden önce bir kez daha düşünün. Her aşk hikâyesinde iki taraf vardır: Esas oğlan ve esas kız. Tatlı Belada esas kızı dinledik; peki ya, esas oğlan? 
Bir erkeğin aşkı için verdiği mücadeleyi kendi ağzından tüm içtenliğiyle dinlemeye hazır olun...


-YORUM-
Kitabımızın ana karakteri Travis Maddox tipik çapkın bir üniversite öğrencisidir.Üniversitesinde önüne gelen herkesle yatmaya çalışan bir genç olan Travis ayrıca bir dövüş kulübünde de çalışarak hayatını sürdürmektedir.Kızlarla çıkma ve onlarla yatma konusu onun için her zaman kolay olmuştur.Çünkü çevresinde bulunan neredeyse tüm kızlar onunla birlikte olmak için birbirleriyle yarışmaktadır. (Sonra neden ülkemizdeki genç kızlar böyle erkeklerden hoşlanıyor.Alın işte size nedeni :D)

Ama bir kız vardır ki bu kız diğerlerinin aksine Travis gibi çocukların eğlencesi olabilecek ve bundan hoşlanabilecek birisi değildir.(Böyle birisi şart zaten).İşte Travis de uzun zaman diğer kızlarla gönül eğlendirdikten sonra sonunda annesinin ona ölürken söylediği gibi bir kız yani ‘’asla vazgeçmeyeceği ve masum birisi’’ olan bu kız ile yani Abby Abernathy ile tanışır ve her şey onun için yavaş yavaş değişmeye başlar.

İlerleyen bölümlerde Travis ve Abby’nin tanışmalarına ve zaman zaman kavga ederek zaman zaman da birbirlerinden hoşlanmaya başlayarak geçirdikleri günlere şahit oluyorz.Travis uzun zamandır aradığı aşkı bulduğunu düşünmektedir,fakat Abby,Travis kadar bu işe çabuk alışamamaktadır ve gizliden gizliye bazı şeyleri sakladığı anlaşılır.

Tüm bunlar dışında zaman zaman sıkıldığım yerlerde olmadı değil hani.Kitapta belirli bir yerden sonra ‘’ee tamam da asıl olaya ne zaman geleceksin?’’ moduna giriyor insan.Yani bazı yerlerde sürekli anlatılan günlük olayların tekrar tekrar anlatıldığını düşünüyorum.Keşke yazar bunun yerine asıl anlatmak istediği kısımlara daha erken giriş yapsaymış.

Ayrıca bazı yerlerde bir olaydan diğerine çok hızlı bir şekilde geçiş yaptığını fark ettim yazarın.Yani bir an için başka bir olay anlatılırken birden bambaşka bir olaya geçiyor yazar.Ya da en azından ben böyle hissetmiştim okurken.Bilmiyorum belki de bir erkek blogger olarak böyle kitaplar bana biraz fazla geliyordur. ;)

-SPOILER-
Kitabın ilerleyen bölümlerinde Abby hakkında daha fazla bilgi edinmeye başlıyoruz.Abby geçmişinden ve babasından uzaklaşmak için yaşadığı yerden kaçmış ve her şeyi geride bırakmıştır.Çünkü Abby’nin babası ünlü poker ustası Mick Abernathy’nin ta kendisidir.Ve Abby’nin de yaşadığı yerde ‘’Şanslı On Üç’’ olarak anılmasının bir sebebei vardır.Abby on üç yaşına geldiğinde o ana kadar pokerde sürekli şanslı olan babası Abby’nin on üçüncü yaş gününde tüm şansını kaybetmiştir ve artık şanslı olan kişi Abby olmuştur.Bunun yüzünden de babası onu suçlamaktadır ve şimdi o,Abby aramaktadır.
-SPOILER BİTTİ-

Evet daha fazla anlatıp keyfinizi kaçırmak istemem.(Daha ne anlatacaksın zaten kitabın neredeyse tamamını anlattın diyenler var duyuyorum J)Eğer sizde böyle içnde aşk olan genel olarak genç kızların hayalini süslediğini düşündüğüm bir erkeğin olduğu ve kitabın da onun ağzından anlatıldığı bir kitap arıyorsunuz Ayaklı Bela’yı tavsiye ederim.

Şimdilik benden bu kadar.Son olarak kitap için hazırlanmış Fan Art-Hayran Çalışmaları- nı da ekliyorum ve kaçıyorum.Hoşçakalın :D 

-FAN ART-










Not:Hayran Çalışmaları BeautifulDisasterTR Facebook sayfasından alınmıştır.
Mavi Kalem'i Facebook'tan takip etmeyi unutmayın!

24 Ağustos 2013 Cumartesi

Renkli Kalemler Blog Turu:Ayaklı Bela | Jamie McGuire - Ön Okuma + Çekiliş


Renkli Kalemler Kulubü olarak Jaima McGuire'nın yazmış olduğu Ayaklı Bela kitabını inceliyoruz.Yazının devamında kitabın ön okumasını bulabilirsiniz.İyi okumalar :) Ayrıca 2 kişiye hediye ettiğimiz kitap çekilişine de katılmayı unutmayın!

a Rafflecopter giveaway

Ayrıca Mavi Kalem'i Facebook'tan takip etmeyi unutmayın! :)

22 Ağustos 2013 Perşembe

Apollyon'un Türkçe Edisyonu Yayınlandı!

Melez Sözleşmeleri serisinin 4.kitabı olan ''Apollyon''un türkçe edisyonu yayınlandı.Kitabı alıp okumak için sabırsızlanıyorum.






 APOLLYON!

Kaderle oyun oynanmaz..
Alex bugüne dek iki şeyden çok korktu: Uyanış’ta kendini kaybetmek ve İksir’e maruz kalmak. Ancak bazen aşk kaderden daha güçlüdür ve Aiden St. Delphi de tanrılara, Alex’i geri getirebilmek için savaş açtı.Tanrılar, Seth’in Alex’in güçlerini ele geçirip Tanrı Katili olmasına engel olabilmek için yüzlerce şehri yerle bir edip binlerce insanı öldürdüler.Ancak iş, Alex’le Seth’in bağını koparmakla bitmiyor. “Bir Apollyon öldürülemez” teorisinde pek çok açık nokta var ve bu yıkımı durdurmanın yolunu bilen tek kişi de yüzyıllar önce öldü.Yeraltı’nı koruyan duvarları aşmak, milyonlarca ruhun içerisinde tek bir taneyi aramak ve sonra da geri dönmek çok zor. Ancak Alex Tanrı Katili olmadan önce Seth’i durdurmak zorunda yoksa… kendisi Tanrı Katili olabilir.Melez Sözleşmeleri serisi Melez, Safkan ve Tanrı’dan sonra dördüncü kitap Apollyon ile devam ediyor. Üstelik ara kitap İksir,bu kitabın içinde!

19 Ağustos 2013 Pazartesi

Yakında sizlerleyiz!


Yakında ''Renkli Kalemler Kulübü'' olarak ilk turumuz ile karşınızdayız.Takipte kalın!

16 Ağustos 2013 Cuma

İnceleme: Kaçığın Kızı | Megan Shepherd


-KÜNYE-
Kitap:Kaçığın Kızı
Yazar:Megan Shepherd
Tür:Korku-Gerilim
Yayınevi:DEX
Sayfa Sayısı:392
Çevirmen:Belgin Selen Haktanır
Puan:3,5


-TANITIM-

Juliet Moreau Londrada temizlikçi olarak çalışıyor ve hayatını yerle bir eden skandalı düşünmemeye çalışıyordu. Yıllar önce babası, yaptığı korkunç deneyler yüzünden suçlanınca, ortadan kaybolmuştu. Bir gün babasının ölmediğini, çalışmalarına devam ettiğini öğrendi. Böylece, babasının genç asistanı Montgomery ve gizemli kazazede Edwardla birlikte babasını bulacağı adaya doğru yolculuğa çıktı. Juliet, adada korkunç gerçeklerle yüz yüze gelecek; kendi kanında da taşıdığı, babasının dehasının ve deliliğinin sınırlarını keşfedecek…
 Dr. Moreaunun Adasından esinlenen Kaçığın Kızı karanlık ve nefes kesen bir gotik korku romanı.


-YORUM-
Kitabın ana karakteri Juliet Moreau Londra’daki King Üniversitesinde çalışan bir temizlik görevlisidir.Geçimini bu işle sağlayan Juliet,ünlü bir cerrah olan babası Dr.Henri Moreau’nın bilim için yaptığı çılgınca deneyler sonucunda Londra’dan kovulduktan ve babasının,kendi doktor arkadaşları arasında dışlandığından beri bu soyadını gizleyerek yaşamaya çalışmaktadır.Çünkü her kim Moreau soyadını duysa Dr.Henri’yi ve onun yaptığı akıl almaz,çılgınca deneyleri hatırlıyor.Bu yüzden de Juliet babasının işlediği bu günah yüzünden dışlanmaktadır.

Zorla geçindiği bu hatta yıllardır haber alamadığı babasından umudu kesmiş ve artık onun öldüğü kanısına varmıştır.Ta ki bir gün eski hayatından çıkıp gelen arkadaşı Montgomery,babasının hala hayatta olduğunu söyleyene kadar.

Babasının hayatta olduğunu öğrenen Juliet,onu bulmak için çocukluk arkadaşı Montgomery ile birlikte bir gemi ile Pasifiki aşarak babasının bulunduğu adaya doğru yola çıkar.Ancak bu ada normal bir yer değildir.İçinde korkunç bir sırrı barındırmaktadır.Juliet’in babası bu adada korkunç deneyler yapmaktadır.Hayvanlar üzerinde canlı olarak yaptığı bu deneylere şahit olan Juliet artık babasından iyice soğumuş ve onun bir canavar olduğunu düşünmeye başlamıştır.

Bunlar yaşanırken,adada bulunan adalı insanlar tek tek öldürülmeye başlanmıştır ve bunu yapan yaratık Juliet ve diğelerinin de hayatlarını tehlikeye atmaktadır.Bu yüzden de Doktor ve Montgomery,adamlarını toplayıp adada bu yaratığı aramak için yola koyulurlar.

Kitapta bu kısma kadar,yani canavarın anlatıldığı kısıma kadar heyecanı arttıracak bir kısmın olduğunu söylemek yanlış olur benim açımdan.Başlarda olayların biraz yavaş ilerlediğini ve okurken yer yer sıkıldığımı fark ettim.Bilmiyorum,belki bunun nedeni kitabın ana temasında fantastik ögeleri pek fazla içermiyor olması olabilir ama bunun dışında da kitapta oldukça fazla göze batan yazım hatalarının da olması kitaptan biraz daha soğumama neden olmuştu diyebilirim.

Kitabın esinlenildiği eserin filmi.
Bunların dışında olumlu yönleri yok muydu diyeceksiniz.Vardı tabiki.Juliet’in ve kitapta önemli rolleri olan ana karakterler hakkındaki bilinmeyen gerçeklerin anlatıldığı kısımlar kitaba renk katmıştı.Bu kısımları oldukça beğendiğimi söylemek isterim.

Evet,genel olarak kitabın konusu ve benim kitap hakkındaki düşüncelerim böyle.Son olarak kitap için verdiğim puana gelecek olursak;

Kitaba 5 üzerinden 3,5 veriyorum. J 

''Adalet sisteminin adil olduğu son şey, adalettir.''

6 Ağustos 2013 Salı

Ön Okuma:Apollyon


DEX Yayınları az önce Facebook sayfasında Jennifer L.Armentrout'un yazdığı Melez Sözleşmeleri Serisi'inin 4.kitabı olan ''Apollyon''un ön okumasını yayınlandı.Uzun zamandır bunu bekliyorduk.Ama şunu söylemeliyim ki sanırım bu kitapta Seth'e daha da bir gıcık olacağım -_-


APOLLYON - ÖN OKUMA - Jennifer L. Armentrout (Melez Sözleşmeleri #4)

1. Bölüm

4 Ağustos 2013 Pazar

Cumartesi İlk 10: Başlamak İstediğin Seriler


Sihirli Kitap'ın başlattığı etkinlikte bu hafta en çok başlamak istediğimiz 10 seriyi listeliyoruz.İşte benim okumak istediğim 10 seri:

1.Ölümcül Oyunlar-Cassandra Clare

2.Cehennem Makineleri-Cassandra Clare

3.Olimpos Kahramanları-Rick Riordan

4.Kane Günceleri-Rick Riordan

5.Vampir Akademisi-Richelle Mead

6.Usta Serisi-Maria V.Snyder

7.Yüzüklerin Efendisi Serisi-J.R.R.Tolkien

8.Muhteşem Yaratıklar-Kami Garcia&Margaret Stohl

9.Miras Üçlemesi-N.K.Jemisin

10.Kanbağı-Richelle Mead

2 Ağustos 2013 Cuma

İnceleme:Duman ve Kemiğin Kızı || Laini Taylor


Öncelikle şunu söylemeliyim ki ben daha önce böyle harika bir konusu ve kurgusu olan bir kitap okumamıştım.Özellikle kitabın sonu muhteşemdi.Gerçekten harika bir kitaptı.Kitabın henüz okumayanlara şiddetle tavsiye ediyorum.Bir an önce bu kitabı alın ve okuyun yoksa çok şey kaybedersiniz.
Her neyse kitaptan biraz bahsedecek olursak;

Ana karakterimiz Karou uzun ve koyu mavi saçları olan 17 yaşında bir resim öğrencisidir.Her gün sırtında çizim çantası ile Prag sokaklarında dolaşan bu kız her ne kadar diğer insanlar gibi görünse de biraz gizemli bir yapıya sahip.Prag’ın karanlık ve büyülü sokaklarında hayatını sürdüren Karou’nun çoğu insanın ‘’hayal ürünü’’ diyebileceği bazı arkadaşları vardır.Bunlardan birisi belden aşağısı yılan,belden yukarısı kobra dişleri gibi sivri dişleri olan Issa adındaki arkadaşıdır.Ve tabii bir de Brimstone var.Kafasında harika koç boynuzları olan bu yaratık ise genellikle ‘’dilek işleriyle’’ uğraşmaktadır.Tüm bu yaratıklar her ne kadar insanların kafasında canavar veya iblis olarak yer olsalar da onlar kendilerine ‘’Kimera’’ demeyi tercih etmektedirler.
Karou ve Brimstone
Kitaba bu tarz ilginç arkadaşları olan Karou’nun bir o kadar ilginç hayatını okuyarak başlıyoruz.Ama bir gün Brimstone’un  Karou’ya vereceği yeni bir göre üzerine çağırılması ile Karou’nun gizemli ve ilginç dünyasına adım atıyoruz.

Görevi alması için Brimstone ile görüşmeye giden Karou’nun bir tür geçitten geçmesi gerekmektedir.Her seferinde yeri değişen bu geçit inanılmaz bir şekilde onu bu dünyadan olmadığını düşündüğü Brimstone’un dükkanına  götürmektedir.Dükkana geldiğinde ise Karou’ya yeni bir görev verilmiştir.Tüm bu görevlerde farklı çeşitlerdeki dişleri bulmak ve onları dükkana getirmek ile yükümlü olan Karou en sonki görevinde ilginç bir olay ile karşılaşır.Çünkü her görevinin sonunda geçit olarak kullandığı kapılarda bir el işareti dağlanmış olarak kapıda iz bırakmaktadır.

1 Ağustos 2013 Perşembe

Sevilen Kadın Karakterler


Bu aralar okuduğum çoğu kitapta ana karakter bayan bir karakter tarafından canlandırılıyordu.Ben de düşündüm bu en çok sevdiğim bayan karakterlerin bir listesi yapsam nasıl olur diye.Ve birkaç tanesini listeledim.Genel olarak benim okumaktan zevk aldığım kitaplardaki karakterleri seçtim.Eğer sizinde böyle karakterleriniz varsa sizde bir liste hazırlayın ve bu paylaşımın altına yorum olarak yazın veya linkinizi paylaşın.

Bakalım benim en sevdiğim ve okumaktan zevk aldığım bayan karakterler kimlermiş: (Liste yaparken belli bir sıralama göz önünde bulundurulmamıştı.)




-Beatrice Prior.

Kendisi çok sevdiğim sert kişiliği olan bir karakter.Beatrice'i okumaktan büyük zevk alıyorum.

*Uyumsuz kitap yorumum için tıklayın!









-Alina Starkov.

Oldukça özgün bir ve ilginç bir dünyada kendi güçlerinin farkına varan ve bu güçlerini kullanmayı öğrenen Alina'yı okumak oldukça keyifliydi.

*Gölge ve Kemik yorumum için tıklayın!








-Karou.

Mükemmel bir şehir olan Prag'ta resim öğrencisi olarak okuyan ve karanlık bir kişiliği olan şeytanın kızı diyebileceğimiz Karou benim en sevdiğim karakterler arasında kendine çoktan bir yer edindi.(Hem de en sağlamlarından)

*Kitap Yorumu yakında blogta!









-Alexandria.

Yunan mitolojisinin durdurak bilmeyen bir macerayla birleştiği Melez Sözleşmeleri serisinden tanıdığımız Alex de benim sevdiğim sert kadın karakterler arasında.Serinin devam kitabı Apollyon'u sabırsızlıkla bekliyorum.

*Serinin şimdiye kadar çıkmış kitapları hakkındaki yorumlarım için 1,2 ve 3'e tıklayınız!


Evet işte en sevdiğim bayan karakterler bunlar.Peki siz en çok hangi karakterleri okumaktan keyif alıyorsunuz?

 

Subscribe to our Newsletter

Contact our Support

Email us: Support@templateism.com

Our Team Memebers