13.KCBT: Duygu | Işıl Parlakyıldız - Yorum

Kitap Canavarları olarak yeni blog turuna başladık. Bu sefer de bir önceki turumuzda olduğu gibi bir türk yazarı ağırlıyoruz. Türk yazarlara ve bu tarz aşk kitaplarına karşı biraz ön yargılı olduğumdan da kaynaklı olarak bu türe artık alışamayacağımı ve sevemeyeceğimi fark ettim. Nitekim yine bu tarzda olan Duygu kitabını diğerlerine nazaran biraz daha sevebildim sanırım. Ama aşk mı fantastik mi deseniz neyi seçeceğim belli zaten ;)

Her neyse, gelelim kitabımızın konusuna; kitaba ismini veren ana karakter Duygu geçmişinde fazlasıyla fiziksel ve ruhsal sorunlar yaşamış ve hayat ve ölüm arasında geçen bir 2 ay geçirmiştir. -Burayı spoiler olmaması için çok fazla anlatamıyorum.- Daha sonra tam da her şey böyle gidecek derken hayatını kurtaracak ve daha sonrasında da hayatı olacak bir adam ile yani Sedat ile tanışır. Bundan sonra Sedat ve ileride onun kadar yakın olacağı Alim ve Bekir ile tanışır ve artık hayatı bu üç kişinin ya da Duygu'nun değimiyle bu üç devenin etrafında geçer. Çünkü bu develer onun her şeyidir. Ali candır, Bekir kandır, Sedat ise aşktır onun için. Hayata karşı ne yaşarlarsa yaşasında hep iyi olmanın bir yolunu bulurlar.

"İyiyim... İyiyiz... Biz hep iyi oluruz."

Kitap tıpkı adı gibi bize okurken birbirinden farklı duygular yaşatıyor. Bazen gülüyoruz, bazen hüzünleniyoruz bazen de mutlu oluyoruz. İtiraf etmeliyim kitaplardaki komedi kısımlarına pek gülen birisi değilimdir, hele türk yazarlara karşı biraz ön yargılı olunca bu daha da nadir oluyor benim için. Ama Duygu da yer yer okuduğum komik kısımlara tebessüm ettiğimi söylemem gerek.Kitapta favori karakterim olduğunu söyleyemem ama nefret ettim bir karakter vardı. O da, ismini şuan tam hatırlamıyorum ama Sedat'ın tabiri caizse sürtük sevgilisiydi. Nefretlik bir karakter olmuş kendileri :D

Yani demem o ki Duygu kitabı bu türe biraz mesafeli yaklaşsam da hoşuma giden bir kitap oldu. Bu türü sevenlere tavsiye ederim. Ki yazarın sosyal medyada da oldukça takipçisi var. Bu kadar insan bu kitabı boşu boşuna sevmiş olamaz değil mi? ;)Şimdilik benden bu kadar. Bu yaz aylarında pek fazla kitap okuyamıyorum ama olurda okursam yeni bir yorumda görüşürüz. Hoşçakalın! :)

Katkılarından dolayı Müptela Yayınları'na teşekkür ederiz.