"Elinizden bırakamayacaksınız. Kaçırılmamalı!"
Kitap:Trendeki Kız
Yazar:Paula Hawkins
Yayınevi:İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı:360
Tür:Gizem-Gerilim
Puan:4/5
Puan:4/5
Rachel her gün aynı trene binip aynı çifti izliyordu. Çiftin başına gelenleri bütün ülke duyduktan sonra, hayatlarına dâhil olmaya karar verdi.
"Büyüleyici, sürükleyici, üst seviye bir gerilim. Mutlaka okuyun!" -S.J. Watson-
"Hem karakter yaratımı hem olay örgüsü muhteşem, harika bir kitap! Yeni neslin Alfred Hitchcock'u." -Terry Hayes-
"Zeki, gerilim dolu ve baştan aşağıya sürükleyici bir roman." -Lisa Gardner-
"Aklınızı başınızdan alacak, zekice yazılmış bu psikolojik-gerilim romanı hem muhteşem hem de tren enkazı kadar korkunç!" -Publishers Weekly-
"Nefesleri kesen bir ilk roman. En dikkatli okurlar bile, Hawkins olayları teker teker açığa çıkarıp, aşkın ve takıntının şiddetle olan kaçınılmaz bağını ortaya koyarken şaşırmaktan kendilerini alamayacaklar." -Kirkus-
"Trendeki Kız, her şeyi anladığınızı düşündüğünüz an sizi farklı bir sürprizle karşılıyor." -Entertainment Weekly-
-Yorum-
Trendeki Kız, çıkmadan önce ve çıktıktan sonra oldukça ilgi gören bir kitaptı hatırlarsanız. Reklamı gerçekten iyi yapılmıştı ve bu ilgiyi de hak etti diyebilirim. Zaten kitabın kapak tasarımı ve dizaynı da birçok kişinin ilgisini çekmişti. Ben de kapağı çok sevdim gerçekten. Kitabın paperback halinin üzerine o ciltli gibi kapağı geçirince çok güzel bir hava veriyordu kapak kitaba. Neticesinde gerek kapağının güzelliği sayesinde -benim için büyük bir çoğunluğu bunun yüzünden :D - gerek konusu yüzünden, gerek de dediğim gibi iyi bir reklamı olması nedeniyle her yerde bu kitabı görüp merak ettiğim için ben de kitabı satın almıştım.
Hatta bu kitabın, alışveriş listemdeki aldığım diğer kitaplar arasında okumayı en çok merak ettiğim ve sabırsızlandığım kitap olduğunu bir youtube videomda söylemiştim. İşte böyle bir zamanda, tam da gaza gelmişken büyük bir beklentiyle okumaya başladım kitabı. Beklentilerimi de karşıladı kitap, ama ondan sonra bahsedeceğim. İlk olarak bahsetmek istediğim şey Trendeki Kız'ı okumak için çok yanlış bir zamanı seçmiş olduğum olacak. Böyle büyük bir merak ve beklentiyle başladığım bir kitabın ortasında okuma alışkanlığımı kaybetmem ve büyük bir ihtimalle şu "reading slump" dediğimiz şeyin başıma gelmesi yüzünden kitabı oldukça uzun bir zaman diliminde okudum. E haliyle bu da kitap ile aramdaki heyecanı biraz söndürdü diyebilirim.
Ama neticesinde bitirdim kitabı ve biraz da üşengeçliğimden dolayı yorumunu ancak bir hafta aradan sonra bloga girebiliyorum. Her neyse çalkantılı bir okuma sürecinden sonra buradayım ve yorumu yazmaya çalışıyorum. O zaman yavaş yavaş başlayayım artık. Genelde bir kitaba başlamadan önce arka kapak yazısını okuyarak kitap hakkında az çok bilgi edinmeye çalışıyorum ben, ama Trendeki Kız için tam olarak böyle olmadı. Çünkü kitabın arka kapak yazısı oldukça kısa. Konunun öz ve oldukça yüzeysel bir anlatımına yer veriyor. O yüzden arka kapak yazısını okuduğumda kitabın ana karakteri olan Rachel'ın her gün bindiği bir trende, her gün izlediği bir çiftin hayatında yaşadığı bir takım olaylardan sonra Rachel karakterinin çiftin hayatlarına dahil olması dışında bir bilgi edinememiştim.
Tabi bu kısa yazının kitabın gizemini koruması yüzünden de böyle seçilmiş olması oldukça uygun diyebilirim. Evet dediğim gibi Rachel karakteri her gün işe giderken -sözüm ona iş ;) - bindiği trenin penceresinden sokaktaki evleri izleyen birisi, ama hepsinden çok ilgilendiği ve takip ettiği bir ev var. Kendi kafasında Jason ve Jess adını verdiği bir çiftin hayatlarını izliyor her gün. Onların birbirine duydukları aşkı ve sevgiyi, öylesine benimsiyor ki onları her görüşünde eski sevgilisi Tom ve kendisinin geçmişini hatırlıyor.
Rachel karakteri ayrıca hem eski sevgilisi Tom ve onun şimdiki karısı olan Anna'nın ilişkileri yüzünden, hem Tom'un artık onu sevmemesi yüzünden hem de hayatında artık bir amacının olmadığını düşündüğünden sorunlar yaşamaya başlıyor. Alkol bağımlılığı yaşıyor ve istemediği şeyler yapıyor. O, kendi hayatında tüm bunları yaşarken bir gün onun için önemli bir yere sahip olan, her gün bir trenin penceresinden izlediği çiftin hayatında bir şey oluyor. -Bu olayın ne olduğunu söyleyemeyeceğim çünkü en büyük spoilerlardan birisi bu.- İşte bu olaydan sonra Rachel, hem Jason ve Jess'e ya da gerçek adları ile Scott ve Megan'a kendi duygularında verdiği değer yüzünden hem de hayatında artık bir amacı olduğu için, birilerine bir yardımı dokunabileceği için bu çiftin hayatına dahil olmaya karar veriyor.
İşte buradan sonra da kitapta gizem ve gerilim yavaş yavaş kendini göstermeye başlıyor. Polisiye diyemeyeceğim bu kısımlar için çünkü öyle çok polisiyelik bir şey yoktu. Daha çok dediğim gibi gizem ve merak vardı. Şunu da söylemek istiyorum kitap üç kadın karakterin ağzından -Rachel, Megan, Anna- ve gün,ay,yıl tarihleri ile birlikte anlatıldığı için ben kitaba başladığımda biraz kafa karışıklığı yaşamıştım. Karakterler açısından olmasa da tarihleri karıştırdığımı söyleyebilirim, hangi olayın daha önce hangisinin daha sonra yaşandığını kavramam biraz zaman almıştı yani. Okuyunca ne demek istediğimi anlarsınız zaten. Şöyle de bir şey söyleyeyim; bu üç kadın karakterin her biri oldukça sorunlu bir hayat yaşıyor, haliyle de her biri biraz sorunlu bir karakter oluyor :D Ama ben en çok Rachel ve Megan karakterlerinin hikayelerini okurken keyif aldım. Çünkü daha fazla şey görme şansı yakaladık bu kısımlarda ve olayları ben daha iyi birbiriyle bağdaştırdım diyebilirim.
Aslında daha birçok söylemek istediğim şey var ama okumayanların hevesi kaçmasın diye bu kadarı yeterli sanırım. Son olarak yazarın genel olarak beni ters köşe yaptığını söyleyebilirim. Bazı olayları ve bazı kişileri tahmin etmeye çalıştığım her kısımda yazar bana tam tersini gösterdi diyebilirim. O yüzden bu da kitabı sevmemi sağladı. Kısacası ben Trendeki Kız'dan her şeye rağmen memnun kaldım ve kesinlikle tavsiye ederim. Biraz gizem ve gerilim arıyorsanız kesinlike göz atmalısınız. Zaten sırf o kapağı yüzünden kitabı alacak bir sürü kişi olacaktır biliyorum :D Her neyse benden şimdilik bu kadar başka bir yorumda görüşürüz, hoşçakalın!
Instagram: @mavikalemm |
0 yorum:
Yorum Gönder