Erebos-Ursula Poznanski

  -Erebos-

Yazar:U. Poznanski

Çevirmen:İlhan Yabantaş

Sayfa Sayısı: 480

Yayınevi: Pegasus

Arka Kapak:

Bu bir oyun,

Seni izliyor,

Seninle konuşuyor,

Ödüller dağıtıyor,

Seni test ediyor,

Tehditler savuruyor,

Onun tek bir amacı var:

Seninle oyun oynamak istiyor.

Oyuncularıyla oynayan bir oyun!

Bu oyunu oynayacak kadar cesur musunuz?

Aklınızı sürekli meşgul edecek, etkisinden günlerce kurtulamayacağınız ve size baştan sona tırnaklarınızı yedirtecek kadar sıradışı,gizemli,heyecan ve gerilim yüklü bir roman arıyorsanız EREBOS tam size göre...

***

Benim Yorumum:

Erebos bir bilgisayar oyunu.Ama öyle sıradan bir oyun değil.Oyuncularıyla oynayan bir oyun.Evet şimdi bir bilgisayar oyunu ile ilgili bir kitap en fazla neleri anlatabilir diye düşünüyor olabilirsiniz.Cevabım ise ustalıkla kurgulanmış,her olayı en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş ve tüm bunlar yazarın özgün yazma yeteneğiyle birleşmiş desem fazla abartmış olmam sanırım.

Kitabın konusuna gelecek olursak :


Kitap ana karakter olan Nick Dunmore’un okulunda gizliden gizliye verilen bir bilgisayar oyununun insanları nasıl etkilediği ve bu etkilerin sonuçlarını anlatıyor.Bu oyun öyle bir oyun ki sizinle sanki canlıymışçasına iletişim kuruyor,size görevler veriyor.Ama bu görevler gerçek hayatta gerçekleştirilmesi gereken zorlu görevler oluyor.Ve eğer başarırsanız da sizi oyun içinde ödüllendiriyor.Anladığınız kadarıyla üstün bir yapay zekaya sahip bir oyundan bahsediyoruz.

Her şey Nick’in okuldaki arkadaşları arasında konuşulan bu oyunu duyması ve onunda daha sonra oyuna katılmasıyla başlıyor.İlk başlarda oyun çok eğlenceli ve heyecan verici geliyor Nick’e.Oyunu bir yabancı gibi yavaş yavaş keşfediyor ve bizde kitabı okurken tıpkı Nick gibi oyunu keşfedip onun hakkında ilginç bilgiler ediniyoruz.Bizde onunla birlikte her seviye atlanışında seviniyoruz her ödül kazanışında ise mutlu oluyoruz.

Ancak oyun her ne kadar eğlenceli ve heyecan verici olsa da oyuncuların gerçek hayattan yapmaları için verilen görevler artık tehlikeli bir hal almaya başlamaktadır.Bu görevler bir öğretmeni zehirlemek,bir öğrencinin bisikletinin frenlerini kesip ağır bir şekilde yaralanmasını sağlamak gibi görevler olmaya başlıyor.Tüm bunların farkına varan Nick daha sonra oyunun tehlikeli boyutunu fark ediyor ve kitapta maceranın ve aksiyonun yükseldiği ‘’Erebos’u yok etme’’ mücadelesi başlıyor.

Yazarın anlatım tarzı ve olayların kurgusu ise beni gerçekten etkiledi.Olaylar oldukça zeki düşünülmüş ve hiç tahmin etmediğiniz bir şekilde sonuçlanıyor.Kitapta sizin tahmin ettiğiniz kişinin o kişi değilde olaylarla çok daha fazla ilgisi olan bir kişi olduğunu anladığınızda ise içinizden yazarın bu kurgu yeteneğinin önünde eğilmek geliyor adeta.

Demek istediğim şey yazar bana kalırsa bu roman üzerinde oldukça düşünmüş ve planlı hareket edip olayları gerçekten harika bir şekilde birbirine bağlamış.Artık bizede yazarın bu mükemmel romanını okumaktan başka bir şey kalmıyor açıkçası.