-KÜNYE-
Kitap:Kaçığın Kızı
Yazar:Megan Shepherd
Tür:Korku-Gerilim
Yayınevi:DEX
Sayfa Sayısı:392
Çevirmen:Belgin Selen Haktanır
Puan:3,5
-TANITIM-
-YORUM-
Bunların dışında olumlu yönleri yok muydu diyeceksiniz.Vardı
tabiki.Juliet’in ve kitapta önemli rolleri olan ana karakterler hakkındaki
bilinmeyen gerçeklerin anlatıldığı kısımlar kitaba renk katmıştı.Bu kısımları
oldukça beğendiğimi söylemek isterim.
Dr. Moreaunun Adasından esinlenen Kaçığın Kızı karanlık ve nefes kesen bir gotik korku romanı.
Juliet Moreau Londrada temizlikçi olarak çalışıyor ve hayatını yerle bir eden skandalı düşünmemeye çalışıyordu. Yıllar önce babası, yaptığı korkunç deneyler yüzünden suçlanınca, ortadan kaybolmuştu. Bir gün babasının ölmediğini, çalışmalarına devam ettiğini öğrendi. Böylece, babasının genç asistanı Montgomery ve gizemli kazazede Edwardla birlikte babasını bulacağı adaya doğru yolculuğa çıktı. Juliet, adada korkunç gerçeklerle yüz yüze gelecek; kendi kanında da taşıdığı, babasının dehasının ve deliliğinin sınırlarını keşfedecek…
-YORUM-
Kitabın ana karakteri Juliet Moreau Londra’daki King
Üniversitesinde çalışan bir temizlik görevlisidir.Geçimini bu işle sağlayan
Juliet,ünlü bir cerrah olan babası Dr.Henri Moreau’nın bilim için yaptığı
çılgınca deneyler sonucunda Londra’dan kovulduktan ve babasının,kendi doktor
arkadaşları arasında dışlandığından beri bu soyadını gizleyerek yaşamaya
çalışmaktadır.Çünkü her kim Moreau soyadını duysa Dr.Henri’yi ve onun yaptığı
akıl almaz,çılgınca deneyleri hatırlıyor.Bu yüzden de Juliet babasının işlediği
bu günah yüzünden dışlanmaktadır.
Zorla geçindiği bu hatta yıllardır haber alamadığı
babasından umudu kesmiş ve artık onun öldüğü kanısına varmıştır.Ta ki bir gün
eski hayatından çıkıp gelen arkadaşı Montgomery,babasının hala hayatta olduğunu
söyleyene kadar.
Babasının hayatta olduğunu öğrenen Juliet,onu bulmak için
çocukluk arkadaşı Montgomery ile birlikte bir gemi ile Pasifiki aşarak
babasının bulunduğu adaya doğru yola çıkar.Ancak bu ada normal bir yer
değildir.İçinde korkunç bir sırrı barındırmaktadır.Juliet’in babası bu adada
korkunç deneyler yapmaktadır.Hayvanlar üzerinde canlı olarak yaptığı bu
deneylere şahit olan Juliet artık babasından iyice soğumuş ve onun bir canavar
olduğunu düşünmeye başlamıştır.
Bunlar yaşanırken,adada bulunan adalı insanlar tek tek
öldürülmeye başlanmıştır ve bunu yapan yaratık Juliet ve diğelerinin de
hayatlarını tehlikeye atmaktadır.Bu yüzden de Doktor ve Montgomery,adamlarını
toplayıp adada bu yaratığı aramak için yola koyulurlar.
Kitapta bu kısma kadar,yani canavarın anlatıldığı kısıma
kadar heyecanı arttıracak bir kısmın olduğunu söylemek yanlış olur benim
açımdan.Başlarda olayların biraz yavaş ilerlediğini ve okurken yer yer
sıkıldığımı fark ettim.Bilmiyorum,belki bunun nedeni kitabın ana temasında
fantastik ögeleri pek fazla içermiyor olması olabilir ama bunun dışında da
kitapta oldukça fazla göze batan yazım hatalarının da olması kitaptan biraz
daha soğumama neden olmuştu diyebilirim.
Kitabın esinlenildiği eserin filmi. |
Evet,genel olarak kitabın konusu ve benim kitap hakkındaki
düşüncelerim böyle.Son olarak kitap için verdiğim puana gelecek olursak;
Kitaba 5 üzerinden 3,5 veriyorum. J
''Adalet sisteminin adil olduğu son şey, adalettir.''
0 yorum:
Yorum Gönder