''Gelecek;düş görenlerin ve o düşlerin dikenli yollarında yalınayak yürümeye yüreği yetenlerindir.''
Kitap:Uykusuzlar
Yazar:Gülşah Elikbank
Yayınevi:İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı:200
Tür:Fantastik,Felfese
Puanım:4,5 (5 üzerinden)
Yazar:Gülşah Elikbank
Yayınevi:İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı:200
Tür:Fantastik,Felfese
Puanım:4,5 (5 üzerinden)
Rüyalar, Tanrının insanlarla konuşma yolu olabilir mi? Peki ya Evren, Tanrının rüyasından ibaretse?İnsan uyurken mi hayattadır, hayattayken mi rüyada?
Bir lanetle, kaderle, gölgelerle ve rüyalarla boğuşan Ninanın sürükleyici macerasına sahne olan Uykusuzlar, fantastik dünyaların felsefeyle yoğrulduğu bir aşk hikâyesi… "İnsan hayallerini somutlaştırmak ve sorularını, gözü kapalı gördüklerini, herkese ait kılmak için yazıyor olabilir. İçimizden birileri ise ne yana baksa dünyanın yetersizliğiyle karşılaşır ve gerçeğin sınırlarını zorlayıp esnetmek için yazar. Çünkü gerçek katıdır ve arzulayıp ulaşamadıklarımız kadar anlayamadığımız birçok şey de çizginin öte yanındadır. Gülşah Elikbank bakışını, gönlünü bu öteki yana, gerçeğin görünmez yanlarını da içinde taşıyan fantezinin, uçsuz bucaksız, bereketli topraklarına çevirmiş yetenekli bir yazar. Bizde pek gelişememiş olan fantastik edebiyatın göz dolduran, hızla parlayan yıldızlarından biri.
Elikbank, yeni romanı Uykusuzlarda rüyalara eğiliyor. Gerçek ya da düşsel roman kahramanlarını aşkları, çelişkileri, açmazları, olağan ya da olağandışı rüyaları, rüyasızlıkları ve insanlığı tehdit eden sorunlara çare arama çabaları temelinde anlatıyor. Romanın özeti ve sorduğu evrensel değerdeki soru ise şu: Hepimiz aynı rüyayı görebilsek, dünya daha güzel bir yer olabilir mi?"
-Tur Takvimimiz-
-Yorumum-
Uykusuzlar bir çeşit topluluk.İnsanların rüyalarına girip
kontrol edebiliyorlar.Bu topluluk,bu konuda iki kesime bölünmüş
durumda.Bazıları rüyaların kontrol edilmesini uygun görmese de azınlık bir
taraf rüyaların gerektiği zaman kontrol edilip değiştirilebileceğini
savunuyor.Bu topluluk için ‘’Gölge’’
her şey demek.Gölgeleri ile aralarındaki bağ onları Uykusuz yapan tek
özellikleri.Gölgeleri olmazsa onlar da olamaz çünkü.
Kendi gölgesi ile bağlantısını kaybeden bir genç.Ares.Bir an önce gölgesini bulmak
zorunda.Çünkü gölgesi bir kadına aşık olmuştur.Daha da kötüsü insan bir kadına
aşık olmuştur.Nina’ya.Bu onun
topluluğunda affedilemez bir suç.Gölgesini bulup onu bu aşktan vazgeçirmezse
her şey kaosa sürüklenecektir.
Nina.Sürekli rüyalar görüyor.Ama hep aynı rüyayı.Ona aşık
olan bir adamı.Ama onu tanımıyor.Adam ona her şeyini sunuyor.Ama Nina’nın
içinden bir ses bunun tehlikeli olduğunu söylüyor.Çünkü rüyasında sürekli
gördüğü bu adamın tehlikeli olduğunu düşünüyor.Her ne kadar onu sevdiğini
kendisinden gizleyemese de.
Kendi normal hayatında ise Nina,bir reklam şirketinde
çalışan oldukça başarılı bir tasarımcıdır.Her ne kadar bu gizemli adama yani
Ares’e karşı bir şeyler hissetse de tüm bunlar yaşanırken nişanlısını düşünmek
onu daha da kötü hissettiriyor.Ares karşısına çıktıktan sonra Nina kendi
geçmişi hakkında bilmediği şeyler öğrenmeye başlıyor.Ares’in ve onun peşinde
birileri vardır ve bir an önce onlardan kaçmak zorundadırlar.
-SPOILER-
Çünkü Nina,daha önce kendisinin de bilmediği bir güce
sahip.Nina rüyalarda neyin değiştirilebildiğini fark edebilecek bir zihne
sahip.O,başkalarının rüyalarını aynalayabiliyor.Ve bu,kabul edilemez bir şey.Bu
yüzden de düşmanlar Ares ve Nina’nın peşindeler.Her ne kadar Nina’nın bu gücü
yüzünden onları takip etseler de Ares için de geliyorlar.Çünkü Ares,ustalarının
izni olmadan birisinin rüyasını değiştirmiştir ve bu kesinlikle kabul edilemez.
İlerleyen bölümlerde Nina’nın ‘’Rüya Okulu’’ nda eğitim alarak kendi rüyalarını nasıl kontrol
edebileceğini ve düşmanlarına karşı kendini nasıl savunacağını öğrenmesini
okuyoruz.Ayrıca burada hikayemize yeni ırklar ve yeni kişiler de dahil oluyor.Rüya Bekçileri,Enerji Kalkanları ve Kehanet
Avcıları gibi.
Nina bir an önce güçlerini kontrol etmeyi öğrenmeli ve
annesini geri getirmelidir.Çünkü insanlığın bu kaosun içinde olmasının nedeni
annesinin yarım bıraktığı bir iştir.Şimdi onu bulmalı ve düşmanlarıyla
savaşarak insanlığı köle olmaktan kurtarmalıdır.Artık her şey onun ellerinde ve
rüyalarında saklıdır.
-SPOILER BİTTİ-
Yazarın olayları anlatış biçimi benim çok hoşuma gitti.Yeri geldiğinde su gibi akan ve okurken yormayan bir anlatım tarzı benimserken,yeri geldiğinde de olaylara felsefi bir bakış açısıyla yaklaşmasını ben çok beğendim.Ayrıca rüyalar ve bilinçaltı hakkında verdiği oldukça ilginç bilgiler de kitaba ayrı bir hava katmış.Kısacası okurken sıkmayan bir anlatım tarzına sahipti yazar.
Kitabın sonu az biraz aceleye gelmiş,bazı konular havada kalmış gibi olsa da iyi bir son ile bitti diyebilirim.Hele o son 4-5 sayfayı da okuduktan sonra ben kitabı kapattım ve hiçbir şey yapmadan öylece düşündüm.Çünkü yazar sonunu ilginç bir şekilde bitirmiş.’’Acaba tüm bunlar gerçek miydi yoksa sadece bir rüyadan mı ibaretti?’’ diye düşündürüyor en sonunda bizi.
Kitabın sonu az biraz aceleye gelmiş,bazı konular havada kalmış gibi olsa da iyi bir son ile bitti diyebilirim.Hele o son 4-5 sayfayı da okuduktan sonra ben kitabı kapattım ve hiçbir şey yapmadan öylece düşündüm.Çünkü yazar sonunu ilginç bir şekilde bitirmiş.’’Acaba tüm bunlar gerçek miydi yoksa sadece bir rüyadan mı ibaretti?’’ diye düşündürüyor en sonunda bizi.
Kısacası Uykusuzlar benim
kesinlikle tavsiye edebileceğim bir kitap oldu.Hatta kendi adıma Uykusuzlar’ı
okuduktan sonra Gülşah Elikbank’ın
yazdığı diğer fantastik kitapları da okumak istiyorum diyebilirim
‘’En keskin kılıç,bir varlığın aklıdır.Lakin ne yazık
ki,aklı yenebilen tek şeyde;aşktır…’’
/Syf.13/
‘’Aklın yenildiği,mantığın dilsizleştiği,kılıçların
körleştiği tek yer bir kadının gözbebeği…’’
/Syf.13/
‘’Gerçekler,her zaman yüzleşmesi zor olan duyguları,önümüze
katardı.Ya o duygular bizi sürüklerdi ya da biz onları dipsiz bir karanlığa
çeker hapsederdir.’’ /Syf.42/
‘’Eğer mutlu olmak istiyorsan,kendi masalımızı kendimiz
yazmalıyız.Mutlu olmak bir başkasına bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir
çünkü.Belki de bu dünyadaki tek gerçek işimiz.’’ /Syf.48/
‘’Bazen kelimeler,gerçeklerin karşısında birer palyaço olur
sadece.Bizim gerçeğimiz,sessizlikte can bulsun.Eksik bir yanı kalırsa zaman
tamamlasın.’’ /Syf.48/
‘’Yalanlara inanmak,gerçeklere bakmaktan daha kolay.’’ /Syf.49/
‘’Bir başlangıç varsa eğer insanların yüreğindedir,bir son varsa
eğer aynanın tersindedir.Rüya yalancıya yalanı,dürüste doğruyu söyler.Kendi
kalbini bilen,rüyasının manasını da öyle bilir.’’ /Syf.141/
-Çekiliş-
Katkılarından dolayı İthaki Yayınları'na teşekkür ederiz. |
herkeze boll şanslar
YanıtlaSilhttps://www.facebook.com/sugibisade/posts/10201741987925187
YanıtlaSilbunda hata verdi.burayada kopyaladım.diğer şartlar tamam.bol şans herkese..
Sanırım her şey tamam :) heyecanla sonuçları bekliyorum:)
YanıtlaSil