26 Mart 2016 Cumartesi

Kargalar Meclisi | Leigh Bardugo

" 6 Tehlikeli Serseri, 1 İmkansız Görev "

Kitap: Kargalar Meclisi
Yazar: Leigh Bardugo
Yayınevi: Novella Dinamik Yayınları
Sayfa Sayısı: 528
Tür: Fantastik
Puan: 5/5
İntikam duygusuyla yanıp tutuşan bir mahkûm. Bahis düşkünü bir keskin nişancı Ayrıcalıklı hayatını geçmişte bırakan bir kaçak, Hayalet ismiyle tanınan bir casus Hayatta kalmak için sihir kullanan bir cellat Ve hepsini bir araya getiren kaçış uzmanı bir hırsız, 6 Tehlikeli serseri 1 Imkânsiz görev. Bu ekip büyük bir felaketi önleyebilecek tek seçenek, tabii önce birbirlerini yok etmezlerse.
"Kargalar Meclisi, elinizden bırakmak istemeyeceğiniz, nadir bulunan kitaplardan. Bir çırpıda çevirdiğiniz sayfalarda karakterlerin sıradaki hamlelerini öğrenmek için sabırsızlanacaksınız."
-Michael Dante DiMartino, "Avatar: Son Hava Bükücü" ile "Avatar: Korra Efsanesi" ortak yapımcılarından.
-Yorum- 
Herkese merhaba! Çok uzun bir aradan sonra benim bir blogum olduğunu tekrar hatırladım ve aylar sonra tekrar bloguma giriş yaptım. Bugün de bir kitap yorumunu bloguma ekliyorum. Uzun zamandır blogla hiç ilgilenemememin sebebi ya da buraya, okuduğum neredeyse hiçbir kitabın yorumunu yazmamamın sebebi de üniversite hayatıma devam ediyor olmam ve eskiden okuduğum kitapların yorumlarını youtube'ta bir şekilde anlatmaya çalışmamdı. Dediğim gibi eskiden yorumlamak istediğim kitapları en azından youtube'ta bir şekilde anlatmaya çalışıyordum. Bu yüzden de bloga yorum girmiyordum. Ama artık youtube'a video yüklemediğim için, şu zamanlarda bloga yorum 'yazmayı', blogla ilgilenmeyi daha çok istediğim için ve hepsinden de önemlisi bunlara biraz da vesile olan çok sevdiğim bir kitabı bitirdiğim için tekrar buradayım. Elimden geldiğince Kargalar Meclisi'ni anlatmaya ve düşüncelerimi paylaşmaya çalışacağım. Umarım kitabın hakkını verebilirim.

Öncelikle ben her zaman çok beğendiğim bir kitabın yorumunu yazmakta zorlanan birisi olmuşumdur. Yani yazdığım şeylerin, okuduğum kitabın hakkını vermesini istiyorum. Kargalar Meclisi de gerçekten çok severek okuduğum, çok beğendiğim bir kitap oldu. O yüzden bu kitabın yorumunu yazmaya çalışırken inanın bana gerçekten zorlanacağım. Neyse çok ta uzatmadan yavaş yavaş kitaba geçeyim.
Kargalar Meclisi, Leigh Bardugo'nun yazdığı Grisha serisi ile aynı evrende geçen ama tamamen farklı karakterlere ve çok farklı bir olay örgüsüne sahip olan bir kitap. Yani ilk seriyi okuyanlar bu kitapta tekrar Ravka'da olmanın yabancılığını çekmeyecekler, hatta bende olduğu gibi tanıdık bir his ve heyecan ile kitaba başlayacaklardır diye düşünüyorum. Açıkçası Grisha serisinden sonra ben Ravka'yı özlediğimi rahatlıkla söyleyebilirim.

Farklı bir konusu ve farklı karakterleri olduğunu söylemiştim kitabın. Bu kitapta 6 ayrı karakterle, 6 ayrı suçluyla, tehlikeli serseriler diyebileceğimiz karakterlerle karşılaşıyoruz. Fıçı adını verdikleri Ravka'nın tüm serserilerini, hırsızlarını, dolancırılarını barındıran, kumar oyunlarının vazgeçilmez yeri ve bahis düşkünlerinin uğrak yeri haline gelen bir yerde büyüyen, daha doğrusu o yerin büyüttüğü bir çocuk olan Kaz Brekker'ın, diğer bir değişle "Kirlieller" in önderliğinde "Döküntüler" çetesinin maceraları ile olaylara giriş yapıyoruz. Kaz, lideri olduğu çete ile bu dünyada düşmanları ile bölge savaşları veriyor, soygunlar yaparak zengin insanlardan çalıyor. Ama düşündüğünüz gibi zenginden çalıp fakire veren birisi değil Kaz Brekker. Aksine yeri geldiğinde sadece kendi çıkarlarını düşünen, kendi çetesi ile bölgeye hakim olmak isteyen ve düşmanlarının gizli sırlarını öğrenerek stratejiler geliştiren bir hırsız o. Ve Fıçı'daki herkes gibi onunda yüklü miktarda para için yapmayacağı soygun, girmeyeceği savaş yok.

Büyük görevin yaşandığı yer.
Olaylar bu şekilde devam ederken ve Kaz'ın çetesinin namı herkesce bilinmeye başlanırken Kaz, Fıçı'nın zengin tüccarlarından birinden karşı koyamayacağı bir teklif alıyor. Karşı koyamayacağı bir ödülü olan karşı koyamayacağı bir görev! Ama imkansız gibi gözüken de bir görev! Bu tekliften sonra Kaz eğer görevi başarırsa neler elde edebileceğini, Fıçı'daki konumunu ve çetesinin ününün nasıl daha da artacağını düşünerek zorlu bir görev olacağını bilse de sonunda görevi kabul ediyor.

İşte bundan sonra da o muhteşem ekip ile yavaş yavaş tanışmaya başlıyoruz. Kaz Brekker bu imkansız görev için - görevin ne olduğunu söylemek istemiyorum, çünkü biraz spoiler olabilir - yaşadığı suç dünyasındaki en iyileri aramaya başlıyor ve ekibine yeni isimler katmak ve görevi tamamlamak için en az onun kadar sahtekar ve suçlu, ama onda olmayan birbirinden farklı yeteneklere sahip bir grup insana teklifler götürüyor. Eğer doğru ekibi toplayabilirse ve doğru planları yapabilirse bu görevi başarmaması için hiçbir nedenin olmayacağını anlıyor. 

Buradan sonra da Kaz'ın imkansız görevine katılan 5 diğer karakterle karşılaşıyoruz ve onların yeteneklerini öğrenmeye başlıyoruz.

- İnej: Döküntüler'in Hayaleti, Kaz'ın şehirdeki kulağı, kendisi istediği sürece herkesin yanına ruhları duymadan gizlice gidebilen, onların en karanlık sırlarını araştıran Sulili bir casus kız.
- Jesper: Kumarla kafayı bozmuş, bahis masalarına dudak uçuklatan borçları olan bahis düşkünü bir keskin nişancı.
- Nina: Grishaların cadı olarak görülmeye başlandığı bir dünyada sihir kullanarak hayatta kalmaya çalışan bir cellat.
- Matthias: İntikam duygusuyla yaşayan, bir zamanlar soylu drüskelle askerlerinin üyesi olan bir mahkum.
- Wylan: :Varlıklı geçmişini arkasında bırakmış, bomba ve kimya uzmanı bir kaçak.


İşte bu harika ekip ile Kaz başka hiçbir çetenin, hiçbir soyguncunun yapamayacağı bir görevi başarmak için bu suçluların, kaçakların ve mahkumların hepsine bir teklif ile gidiyor ve yüklü bir miktar ile evlerine dönebilecekleri bu intihar görevinde ona yardım etmelerini istiyor. İşte tamda buradan sonra, yani ekip toplandıktan sonra asıl macera başlıyor diyebilirim. Kaz'ın akıl almaz planları ile ve ekibinin gizli yetenekleri ile imkansız görevin olduğu yere, yani Buz Sarayı'na doğru yola koyuluyorlar.

Kitabın konusunu spoilersız ve arka kapakta yazanların dışında çok fazla bir şey anlatmadan bu şekilde ifade edebilirim sanırım. Biraz da karakterlerin gelişiminden bahsetmek istiyorum. Leigh Bardugo'nun Grisha serisinden sonra kendini bu konuda gerçekten geliştirdiğini düşünüyorum. Kitap boyunca her bir karakterin kendi hikayesini, kendi geçmişini okuma fırsatı yakalıyoruz ve onları şuanda oldukları kişi konumuna getiren olayları okuyoruz. Bu gelişimler arasında ben en çok Kaz Brekker'ın nasıl böyle acımasız bir suçlu olduğunun, nasıl düşmanını alt etmek için 'adım adım' planlar yaptığının anlatıldığı kısımları beğendim. Kaz'ın olaylara bakış açısını ve planlarnıı okurken biraz Sherlock Holmes havası sezdim ama bu gerçekten hoşuma gitti.

Onun dışında Nina ve Matthias karakterlerinin geçmiş hikayelerini ve birbirleri ile olan bağlantılarını okumak çok keyifliydi. Yani, nasıl anlatabilirim bilmiyorum ama ben bu 6 karakteri gerçekten çok sevdim ve uzun süre boyunca da seveceğimi düşünüyorum. Özünde hiçbiri mükemmel değil karakterlerin, hepsinin hataları, suçları var ama bu hatalar da bana göre karakterlerin inandırıcılığını sağlayan ve onları derinleştiren şeylerdi.

Yazarın bu kitap için gerçekten çok iyi bir araştırma yaptığını ve karakterler ve olaylar üzerine gerçekten düşünüp uğraştığını görüyorsunuz kitabı okurken. Zaten kitap bittikten sonra yazarın teşekkür kısmında nasıl araştırmalar yaptığını, nelerden esinlendiğini ve hikayenin ana karakteri Kaz'ın kitapta geçen belirgin bir özelliğinin nereden geldiğini okuyoruz ve açıkçası ben bundan sonra yazarın, kitabın hakkını verdiğini bir kez daha kabul ettim. 

Sanırım diyeceklerim bu kadar Kargalar Meclisi hakkında. Serinin devam kitabı için de aşırı heyecanlıyım, yazar birkaç hafta önce kapak görselini de yayınlamıştı zaten. İlk kitabın o merakta bırakan finalinden sonra ikinci kitap için sabırsızlanmaya şimdiden başladım ben. Neyse, umarım okumak isteyenler için bilgilendirici bir yorum olmuştur ve umarım kitaba hakettiği yorumu yazabilmişimdir. (Eehehe) Elimden geldiğince spoiler vermemeye çalıştım. Olduysa da artık kusura bakmayın :) Şimdilik benden bu kadar. Umarım bu kitap yorumlarının da devamı artık düzenli bir şekilde gelir diyorum kendi kendime. Görüşmek üzere, kendinize iyi bakın!


7 yorum:

  1. Yorumun gerçekten çok bilgilendirici olmuş. Kitabı daha çok merak etmeme yol açtı. :D

    YanıtlaSil
  2. Aslında Grisha Serisi çok sevdiğim bir seri olmadı ama bu kitabı alıp almamak konusunda kararsızım. Ben özellikle yazarın diline pek ısınamamıştım ama acaba yayınevi değiştiği için bir farklılık yaratır mı? Almak istiyorum ama almış olmak için almak da istemedim. Bilemedim ne yapsam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dil açısından çok fazla bir şey söyleyemeyeceğim ama bana göre yazar kendini bu kitapta Grisha serisinden sonra baya geliştirmişti. O yüzden de Kargalar Meclisi'ni daha çok beğendim zaten. Tavsiye ederim okumanı :)

      Sil
  3. Benim sadece merak ettiğim bu grisha serisinden öncesi veya sonradan olan bir olay mı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kargalar Meclisi için Grisha serisinden öncesini ya da sonrasını anlatıyor demek çok doğru olmaz sanırım. Çünkü bu seri Grisha serisinden bağımsız, sadece aynı dünyada geçiyor. Ama gerçekten önce mi sonra mı diye öğrenmek istersen Kargalar Meclisi'nde yapılan bir iki gönderme yüzünden bu serinin Grisha'dan sonrasını anlattığını -ama yine söylüyorum bağımsız bir olay örgüsü içeriyor, sadece aynı dünyada gerçekleşiyor- söyleyebilirim sanırım.

      Sil
  4. Giray'a serisinden önce mi yoksa sonramı gerçekleşiyor bu olaylar

    YanıtlaSil

 

Subscribe to our Newsletter

Contact our Support

Email us: Support@templateism.com

Our Team Memebers