Melez | Jennifer L. Armentrout - Yorum ~ Mavi Kalem

Kitap Adı: Melez

Seri: Melez Sözleşmeleri (#1)

Yazar: Jennifer L. Armentrout

Sayfa Sayısı: 340

Yayınevi: DEX

Arka Kapak

Hematoi ırkı, tanrılarla yaratıkların soyu. İki Hematoi çocuğu Safkan sayılıyor ve tanrısal güçlere sahip oluyor. Hematoilerle ölümlülerin çocukları olan Melezlerde ise bu güçler yok. Bu melezlerin sadece iki seçeneği var: eğitimli birer Avcı olup iblis avlayabilir ya da Safkanların evlerinde kölelik yapabilirler.

Bir Melez olan Alexandria, yaşamını tuvalet temizleyerek geçirmek yerine tehlikeye atmaya razı ama bunu da yüzüne gözüne bulaştırabilir. Avcılık öğrencilerinin uyması gereken belli kurallar var. Alexin bu kuralların hepsiyle başı dertte ama en fazla birinci kural onun için büyük sorun: Safkanlarla Melezler arasında ilişki yasak.

Ne yazık ki Alex, Safkan Aidena çok fena âşık. Ancak bu aşk onun tek büyük sorunu değil; daha büyük bir sorun, okuldan mezun olana kadar hayatta kalmak ve bir Avcı olmak. Görevinde başarısızlığa uğrarsa ölümden ya da kölelikten de kötü bir son onu bekliyor: bir iblise dönüşmek ve Aidenın avı olmak.

Daha korkunç bir şey düşünülebilir mi?

Melez, Yunan Mitolojisine bambaşka bir bakış açısı kazandırıp dünyada büyük yankı uyandıran Melez Sözleşmeleri serisinin ilk kitabıdır.

***

Yorumum

Melez,Jennifer L. Armentrout’un yazmış olduğu Melez Sözleşmeleri serisinin ilk kitabı.Kitabın oldukça ilginç bir konusu var.Günümüzde vampir,kurtadam tarzı olayların anlatıldığı romanlardan sıkılınlar için bu kitap gerçekten iyi gelecektir diye düşünüyorum.Evet,Melez Sözleşmeleri serisi özünde Yunan Mitolojisini barındırıyor.Tabi yazar bu mitolojiyi biraz değiştirip günümüze uyarlamış desek yalan olmaz sanırım.Her neyse kitabın konusuna biraz değinecek olursak:

Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi hikayenin ana karakteri olan Alexandria bir melez.Peki nedir bu melez?İşte sorunun cevabı.Bu fantastik dünyada iki çeşit ırk var.Bunlardan birisi Safkanlar diğeri ise Melezler.Melez,Safkanlar ve insanların evlendiklerinde ortaya çıkan çocuklara deniliyor.Melezlerin hayatlarını sürdürebilmek için iki seçenekleri var.Ya Safkanların kölesi olup ömürleri boyunca onlara bağlı kalıp hizmet edecekler ya da eğitim alıp birer Avcı olacaklar ve Safkanları,İblislere karşı koruyacaklar.Evet iblisler.İblisler,Safkanların damarlarında akan etere bağımlı yaratıklar.Onlar için eter her şeyden daha önemli.Birde Safkanlar ve İblisler dört elementten birisini-hava,su,toprak ve ateş- kontrol edebilme yeteneğine sahipler.Hal böyle olunca İblisler ve Melez-Safkan takımları arasında bir rekabet oluşuyor.İblisler Safkanların ele geçirip eterlerini emmek ya da onları da bir İblise dönüştürmek isterken Melezler de Safkanları İblislerden korumakla görevliler.

İşte ana karakterimiz Alex de bir melez ve o,Safkanları kölesi olmak yerine eğitim alıp bir avcı olmayı tercih ediyor.Hele kitabın ilk kısımlarıda da anlatıldığı gibi annesi iblisler tarafından öldürüldükten sonra ve Melez-Safkan dünyası olan Akit’e geri dönüp kendine Safkan bir eğitmen olan Aidan’ı bulduktan sonra içindeki Avcı olma isteği daha da bir artıyor.

Unutmadan tüm bu iblis,safkan ve melezlerden sonra bir fantastik karakter daha katılıyor hikayeye.Kim mi?Tabiki Apollyon.Tanrılar arasında dolaşan ve ölümü simgeleyen bu karakteri de Seth adındaki sarışın ve bir hayli yapılı bir karakter canlandırıyor.

SPOILER

Kitapta Apollyon hakkında anlatılan hikayeler gerçekten ilgi çekiciydi.Özellikle iki tane Apollyon’un anlatıldığı mitolojik hikaye gerçekten etkileyiciydi.İşte bizim hikayemizde de yüzyıllar önce bir kez gerçekleşmiş olan bu iki Apollyon olayı burada tekrar gerçekleşiyor.İlk Apollyon sizinde tahmin edebileceğiniz gibi Seth.Peki size ikincisi kim?Tabiki melez karakterimiz Alex.Evet Alex de bir Apollyon.Ama bu o kadarda kolay alışabilecek bir durum değil.Çünkü geçmiş yüzyıllarda bu olay iki Apollyon’un da ölümüne sebep olmuştu.Peki sizce Alex ve Seth aralarında birbirlerini tamamlayan bir bağ varken bu risk karşısında neler yapabilecekler?Onu da ikinci kitapta öğreneceğiz sanırım.

Tüm bu Apollyon olayları sizce de oldukça ilgi çekici değil mi?Safkan olan herkes sadece bir elementi kontrol edebilirken Apollyon tüm elementleri ve beşinci element olan Akaşa’yı da kontrol edebiliyor.Evet,bence bu gerçektende çok havalı bir şey!

Her neyse olayları devamında Alex kitabın başında iblisler tarafından öldürülen annesinin aslında ölmediğini ve onun şuanda bir iblis olduğunu öğrenir.Artı yapması gereken tek bir şey vardır.Annesi daha fazla masum insanları öldürmeden onu kendisi öldürmeli ve bu olaylara bir son vermelidir.İşte tüm bunları planlayan Alex bir gece Akit’ten ayrılır ve annesini aramaya gider.Tabi olaylar pekte onu planladığı gibi gitmez.Her ne kadar ilk denemesinde annesini öldüremese de eline geçen ikinci şansta,onun için zor ama yapılması gereken şeyi yapar.Alex artık iblis olan annesini öldürmüştür.

SPOILER BİTTİ

Evet,genel olarak konu böyle.Açıkçası konusu bana gerçekten orijinal geldi.Yazar yunan mitolojisini başarılı ve bir o kadar da ilginç bir şekilde uyarlamış diyebilirim.Gerek kitapta karakterler arasında geçen komik dialoglar,gerekse Alex ve Aidan arasındaki duygu içerikli sahneler oldukça iyiydi.Eh tabi Apollyon’u da unutmamak gerek.Alex’in Apollyon ile tanıştığı sahne ve Apollyon’un mitolojideki öyküsü güzel anlatılmıştı.

Kısacası gerçekten güzel bir kitaptı.Serinin ikinci kitabını sabırsızlıkla okumayı bekliyorum.Eminim ki ikinci kitapta bir o kadar heyecanlı geçecektir.

Son olarak kitaba verdiğim puana geleyim.Kitaba 5 üzerinden 4.5 veriyorum.