İnceleme:Gölge ve Kemik || Leigh Bardugo

İlk olarak şunu söylemeliyim ki yazar Leigh Bardugo oldukça başarılı,zengin içerikli ve hepsinden de önemlisi özgün bir dünya yaratıp karakterlerini bu dünyanın içine iyi bir şekilde yerleştirmeyi başarmış.Yazarın ilk deneyimi olan Gölge ve Kemik üç kitaptan oluşacak olan Grisha serisinin ilk kitabıdır.Kitap için Uyumsuz/Divergent'ın yazarı Veronica Roth ''Okuduğum hiçbir kitaba benzemiyor.'' demiş.Çok ta doğru söylemiş.Bende daha önce hiç bu tarz bir kitap okumamıştım.Neyse daha fazla uzatmadan size kitabın geçtiği dünyayı ve kitaptaki bazı sınıfları elimden geldiğince anlatmaya çalışayım.

-SINIFLAR-

Grisha serisindeki toplum genel hatlarıyla üç ana dala ayrılmış bulunuyor.Bunlarda Corporalkiler,Etherealkiler ve Materialkiler.En önemli ve güçlü sınıf olan Corporalkiler,Cellat ve Şifacılar oluşmakta.Şifacilar adından da anlaşılacağı gibi yaraları iyileştirme konusunda bir tür sihirli güçleri olan kişiler.Cellatlar ise Karanlıklar Efendisi’nin yanında çalışan en önemli kişiler diyebileceğimiz kişilerden oluşmakta.

Bir alt sınıf olan Etherealkiler ise Rüzgarın,Ateşin ve Dalgaların Hakimleri olmak üzere üç alt dala ayrılıyor.Bu kişiler de adlarını aldıkları elementler üzerinde hükme sahip olan kişiler.

En son sınıf olan Materialkiler ise Durast ve Alkemi adında alt dallara sahip.Bu sınıf adından da anlaşıldığı üzere metallerle uğraşan bir tür sanayi ve üretici konumunda olan çalışanlardan oluşmakta.

Evet son olarak da tüm bu sınıflara genel olarak Grisha adı veriliyor.

Kitabın en başında bu sıfırlar şu şekilde listelenmiş:

Ayrıca hikayenin geçtiği mekanların da kitabın başında bir harita yardımıyla akılda kalması kolaylaştırılmış.Tüm bunlardan da anlaşılacağı üzere yazar bence oldukça başarılı ve özgün bir evren yaratıp,kitabın diğer türdeşlerinden sıyrılıp öne çıkmasını sağlamış.

-YORUM-

Kitap genel olarak özel yetenekleri olduğunu öğrenen bir kızın bu yeteneklerini keşfetmesini ve yeteneğini kullanarak yaşadığı evrendeki korkulan bir yer olan Karanlıklar Diyarı'nı yok etme çabalarını anlatmakta.Tüm bunları yaparken küçüklük arkadaşı Malyen ve Karanlık Efendisi arasında gidip gelen bir aşk üçgenini de görüyoruz kitapta.Oldukça farklı bir dünyada geçen bu hikayede birbirinden farklı karakterlerle karşılaşıyoruz ve kendimizi bir anda kitabın içinde buluyoruz.Kitabın ayrıtılı bir şekilde konusu ve yorumuma da yazının devamından ulaşabilirsiniz.

-Yazının bundan sonraki kısmı kitap hakkında ağır SPOILER içermektedir!-

''Onu yalnızca geçmişi...geleceği ise bir tek o kurtarabilir.''

Kitap bir nevi yetimhanede kalan ve birbiriyle sıkı dost olan bir kız ve bir erkeğin günün birinde üç siyah atlı tarafından yetimhaneden alınması ile başlıyor.Bu üç kişinin bir Grisha olduğu ve çocukları,yani  Alina Starkov ve Malyen Oretsev’i  sınamak amacıyla yanlarına alıp yetenekleri öğrendikten sonra Grishaların keşfedildiği özel bir okula götürecekleri anlaşılıyor.

Ana karakterimiz Alina Starkov

Grishalar tarafından götürülen ana karakterimiz Alina bir haritacıdır.Yani çizim konusunda yetenekli ve bir kartograf olarak asistanlık yapmaktadır.Alina ile birlikte götürülen Malyen ise bir izcidir.Yolculukları sırasında Karanlıklar Diyarı’ndan geçmek zorundadırlar.Ama yolculuk esnasında Karanlıklar Diyarı’nın vahşi yaratıklarından olan Volcraların saldırısına uğrarlar.Her yer kan ve cesede bürünmüşken ve tüm ümitler tükenmişken bir ışık patlaması olur ve her yer bembeyaz bir renge bürünür.Bunu yapabilecek tek bir kişi vardır.O da Güneşin Elçisi’dir.Herkes bu kişinin kim olduğunu merak ederken bunu yaptığını bile hatırlamayan Alina’nın Güneşin Elçisi olduğu Karanlıklar Efendisi tarafından fark edilir.Artık Alina da bir Grishadır.

Alina’nın ne olduğu Karanlıklar Efendisi tarafından anlaşıldıktan sonra onu korumak için saraya doğru yola çıkarlar.Saraya vardıklarında ise Alina hayatı boyunca görmediği kadar büyük ve ihtişamlı bir saray ile karşılaşır.Alina bu sarayda Kral ile görüştürülecektir.Bu arada yazar bence bu kısımları,yani sarayın olduğu kısımları oldukça başarılı bir şekilde betimlemiş.Ben okurken bunları kafamda canlandırmakta pek zorlanmadım desem yanlış olmaz.

Karanlıklar Efendisi

Her neyse,daha sonra Alina,krallığın merkezi olan Büyük Saray’a geldikten sonra sürekli meraklı gözlerin bakışlarına maruz kalarak kraliyete uyum sağlamaya çalışıyor.Bu uyum sırasında ise kraliçenin hizmetçisi olan Genya adında bir kız tarafından çok hoş ve cana yakın bir şekilde karşılanıyor.Ve Genya ile bir arkadaşlık kuruyor.

Kraliyette günler böyle geçerken yeteneklerini geliştirmek ve alıştırma yapmak için bir tür akıl hocası olan Baghra ile eğitime başlıyor Alina.Kendi düşüncesine göre o,yeteneklerini keşfetmeli ve Karanlıklar Diyarı’nı yok edip bu korkunun kol gezdiği yerin sonunu getirmelidir.

İlerleyen bölümlerde Alina’nın kendi gücünü ortaya çıkarma çabalarını okuyoruz ve gücünü bulma konusunda ona yardım edecek olan bir Büyüteç aramalarına şahit oluyoruz.Bu büyüteç denilen şey kitapta bir Grisha’nın kendi gücüne güç katmasını sağlayan ve ender bulunan bir tür eşya niteliğinde görev gören bir alet olarak anlatılıyor.Mesela bir hayvan dişi,ayı pençesi ya da Alina’nın sahip olacağı gibi bir geyik türü olan Morozova Boynuzu.

Kitap böyle devam ederken Alina çok ilginç bir şey öğreniyor.Karanlıklar Efendisi’nin aslında kötü birisi olduğunu anlıyor.Onun asıl amacı Karanlıklar Diyarı’na hükmetmek ve bunu da Işığın Elçisi’ni yani Alina’yı kullanarak yapmaktır.Böylece Karanlıklar Efendisi bir daha hiçbir kralın önünde boyun eğmeyecek ve herkesin korkutuğu birisi olacaktır.

Tüm bu nedenlerden dolayı da Alina ondan kaçması ve onu durdurmanın bir yolunu bulması gerektiğini düşünmektedir.

Ama malesef Alina  kaçmanın bir yolunu bulsa da daha sonra Karanlıklar Efendisi tarafından yakalanır ve onun Morozova Geyiği’ni öldürmesi ve boynuzu da Alina’nın boynuna takması ile artık onun kölesi olur.

Malyen ve Alina

Artık Karanlıklar Efendisi’nin önünde hiçbir engel kalmamıştır ve o artık Karanlıklar Diyarı’na gidip gücünü

göstermek için köyleri tek tek yok etmeye başlamıştır.Alina ise artık ona bağlı olduğu için onun emirlerine karşı gelememektedir.

Ama her şey son bulurken Alina içinde bir yerlerde Morozova Geyiği’nin gücünü hisseder Karanlıklar Efendisi’ne karşı gelmenin bir yolunu bulur.

Ve sonunda ona karşı gelmeyi başarmış ve Malyen ile birlikte Karanlıklar Efendisi’ni  Volcra sürüsünün tam ortasında bırakabilmeyi başarmıştır.Kitabın sonunda ise Alina,Malyen ile birlikte Gerçek Deniz’in sularına yelken açarken aklında hala Karanlıklar Efendisi’nin hayatta olup olmadığı sorusu vardır.

-SPOILER BİTMİŞTİR!-

Kitabı çok sevdiğimi tekrar tekrar söylemek isterim.Gerek yazarın yarattığı özgün ve zengin dünya,gerekse yarattığı karakterler ile ben kitaba vuruldum desem yanlış olmaz.Bence siz bir anca önce bu kitabı alıp okuyun.

Ayrıca kitap ile ilgili bir de haberim var!İnternette geçenlerde Leigh Bardugo'nun yazdığı Grisha Serisi'nin ilk kitabı olan Gölge ve Kemik'in beyaz perdeye uyarlanacağına dair bir yazı okumuştum ve çok mutlu olmuştum.Her ne kadar sevinsemde bu haberin doğruluk payından emin değildim,ben de yazarın kendi internet sitesini ziyaret ettim ve haberin doğru olduğunu okudum.Ayrıca kitabın filmleştirilmesinde Harry Potter'un prodüktörü de yer alıyormuş sanırım.Umarım bu harika serinin harika olacağını düşündüğüm filmi yakın zamanda bizlerle buluşur.

Son olarak kitaba verdiğim puana gelecek olursak;Kitaba 5 üzerinde 5 veriyorum.

-Kitap için yapılmış bazı hayran çalışmaları:

-YURTDIŞI KAPAKLARI-

-TANITIM FİLMİ-

-ALINTILAR-

''Hayatım boyunca her şeyi yoluna sokmanın bir yolunu aradım.Sen uzun zamandır karşıma çıkan ilk umut kıvılcımısın.''

''Malyen'i unuttuğumu sanmıştım.Ona olan aşkımın geçmişe,terk etmeye can attığım eski,aptal,yalnız kıza ait olduğunu sanmıştım.O kızı,aşkını tıpkı gücümü gömmeye çalıştığım gibi gömmeye çalıştım.Ama aynı hatayı bir kez daha yapamazdım.Aramızda alevlenen duygular inkar edilemez kadar güçlü,görmezden gelinemez kadar canlıydı.''