27 Eylül 2013 Cuma
Yeni Tur:Kitap Canavaları
Evet sizlere bu haberi vermekten mutluluk duyuyorum.Çok yakın bir zamanda benimde aralarında bulunduğum 6 bloggerın bir araya gelerek oluşturduğu ''Kitap Canavarları'' adlı blog turumuz ile karşınızda olacağız.Turumuzun ilk kitabı belli bile.Hatta benim bugün elime ulaştı :) Her neyse çok yakında ilk turumuz ile karşınızda olacağız.Umarım bizi severek takip edersiniz.
Son olarak turda bulunacak diğer arkadaşlarımdan da bahsedeyim.İşte diğer Canavarlar:
16 Eylül 2013 Pazartesi
Kitap Tanıtımı:Karanlığın Kızı ve Güzel Şeytan
Kitap:Karanlığın Kızı
Yazar:Kelly Keaton
Yayınevi:Dex
Sayfa Sayısı:240
Tür:Fantastik
Kitap:Güzel Şeytan
Yazar:Kelly Keaton
Yayınevi:Dex
Sayfa Sayısı:248
Tür:Fantastik
Yazar:Kelly Keaton
Yayınevi:Dex
Sayfa Sayısı:240
Tür:Fantastik
Ari, yalnızlık ve kaybolmuşluk duygusunun önüne geçemiyor bir türlü. Buz mavisi gözleri ve asla değiştiremediği ya da kazıyıp atamadığı gümüş renkli, uzun, gür saçlarıyla hep dikkat çekiyor. Bakıcı ailelerin yanında geçen çocukluğunun ardından, nereden geldiğini ve kim olduğunu bulma isteğine karşı gelemiyor.
Sorularına yanıt aramak için çıktığı yolculukta ona ışık tutan, uzun zaman önce ölmüş annesinden kalan bir mesaj: Kaç! Ari, birilerinin ya da bir şeylerin ona çok yaklaştığını hissediyor. Ama kimden kaçtığını ya da neyin onu takip ettiğini bilmeden kendini koruyabilmesi çok zor.
Bildiği tek bir şey var: Doğum yeri New 2ye dönmesi gerektiği. Kasırgaların vurduğu New Orleansın yeniden kurulmuş hali olan New 2nin yönetimi dokuz ailenin elinde. Burası öyle sıra dışı ki Arinin hiçbir farklılığı tuhaf kaçmıyor. Ama karşılaştığı her canlı -ne kadar ölümcül ve ürkütücü olursa olsun- ondan korkuyor.
Ari yanıtı bulana kadar durmayacak. Ama bazı gerçeklerin ortaya çıkması da bir o kadar korkunç ve tehlikeli...
Fantastik kurguda dünyalar birbirine giriyor! Şimşek Hırsızı ve Alacakaranlık severler, Karanlığın Kızında karşılaşacakları birbirinden çekici karakterlerle bambaşka bir dünyaya adım atacak ve bu dünyayı çok sevecekler.

Yazar:Kelly Keaton
Yayınevi:Dex
Sayfa Sayısı:248
Tür:Fantastik
Vazgeçilmez bir güç.
Kazanılması gereken bir savaş.
Karanlıgın Kızının sonundaki korkunç mezarlık savaşından sonra Ari ve arkadasları neyle karsı karsıya olduklarının farkındalar. Arinin basında Medusa laneti var ve bir gün dönüsecegi sey kabuslarına giriyor. Daha da kötüsü, tanrıça Athena küçük Violetı kaçırdı ve simdi Ariyi yok etmekle tehdit ediyor.
Ari, gözlerini ayıramadıgı Sebastian ile birlikte Athena hakkında ögrenebilecegi kadar çok sey ögrenmenin ve Violetı kurtarmanın pesinde. Fakat iyilikle kötülügün savası düsündügünden çok daha büyük çapta. Bugüne dek hayal bile edemedigi kadar dehsetengiz bir dünyaya çekiliyor yavas yavas.
Karanlıgın Kızı ikinci kitapla devam ediyor. Bir kez daha mitoloji ve kötülük, bugünkünden çok farklı bir New Orleansta kol gezmeye devam ediyor.
12 Eylül 2013 Perşembe
Kemikler Şehri-Çizgi Roman | Bölüm 1
Cassandra Clare'in yazdığı Ölümcül Oyuncaklar serisinin birinci kitabı olan Kemikler Şehri'nin kitap incelemesini daha önce yapmıştım.Ve daha sonra düşündümde bu posta ek olarak bir şeyler daha yapmalıyım diye.Benimde aklıma Ön Okumalar'ın sitelerinde yayınladıkları Kemikler Şehri çizgi romanın birinci bölümünü eklemek geldi.Öncelikle bu çizgi romanı burada yayınlamama izin verdikleri için Ön Okumalar'a teşekkür ederim :)
Evet yazının devamında Kemikler Şehri çizgi romanının birinci bölümüne ulaşabilirsiniz.
(Not:Çizgi romanın düzenlemeleri Ön Okumalar sitesine aittir.Ve bu çizgi romanın sadece birinci bölümü yayınlanacaktır.)
Powered by
Issuu
Publish for Free
İnceleme:Kemikler Şehri-Cassandra Clare
Mavi Kalem
Perşembe, Eylül 12, 2013
Cassandra Clare, City of Bones, Kemikler Şehri, kitap incelemeleri
No comments

Yazar:Cassandra Clare
Yayınevi:Artemis
Sayfa Sayısı:572
Tür:Fantastik
Puanım:5 (5 üzerinden)
Vampirler, kurtadamlar, periler, gerçek aşk ve aklınızı başınızdan alacak daha birçok şey. Ölümcül Oyuncaklar hafızanıza kazınacak! On beş yaşındaki Clary Fray, New York’ta Pandemonium Kulüp’e doğru yola çıktığında bir cinayete tanıklık edeceği hiç aklına gelmezdi. Hele ki, bu cinayetin daha önce hiç görmediği acayip silahlara sahip tuhaf dövmeli üç genç tarafından işleneceğini hayatta düşünemezdi! Clary, polisi arayabileceğini biliyordu fakat ceset bir anda ortadan yok olunca ve canileri Clary’den başka kimse göremediği için durumu açıklamak pek kolay olmayacaktı! Clary’nin onları görebilmesine çok şaşıran katiller kendilerini Gölgeavcıları olarak tanıtacaktı. Yani, dünyayı şeytanlardan arındırmaya ant içmiş gizli bir kabile!
Cassandra Clare’in yazmış olduğu Ölümcül Oyuuncaklar
serisinin ilk kitabı olan ‘’Kemikler Şehri’’ oldukça iyi bir kitaptı.Kitap
hakkında şunu söyleyebilirim ki yazar olay örgüsünü oldukça başarılı bir
şekilde hazırlamış.Tabi bunun dışında yarattığı karakterleri ve dünyayı da
unutmamak gerek.Yaratılan bu dünyada kurtadamlarda vampirlere,perilerden iblis
efendilerine kadar daha birçok yaratık ile karşılaşıyoruz.Tabi bunlar arasında
benim en sevdiğim topluluk olan Gölge Avcıları’nı da unutmamak gerekir ;) Her
neyse daha fazla lafı uzatmadan kitabın konusuna ve görüşlerime geçelim:
Ana karakterimiz Clary Fray 16 yaşında,kızıl saçlı ve
Brooklyn’de yaşayan sıradan bir kızdır.-Her fantastik kitabın baş karakteri
gibi- En yakın arkadaşı Simon ile vakit geçirmek ve resim yapmak dışında hayatı
oldukça sıradandır.Ta ki bir gece Simon ile birlikte Pandemonium adlı bir gece
kulübüne gidene kadar.Her şey sakin ve olması gerektiği gibi başlasa da gecenin
sonunda oldukça farklı şeyler yaşanmıştır.Clary bu gece kulübünde bir cinayete
tanık olmuştur.Hem de bu cinayet garip dövmeleri olan üç silahlı genç
işlenmiştir.Birde tüm bu yaşananları sadece Clary’nin görebilmesi ve öldürülen
kişinin bir anda ortadan kaybolması ile olaylar iyice içinden çıkılamaz bir hal
almıştır.
Daha sonra Clary sadece kendisinin görebildiği bu dövmeli
kişileri ‘’Gölge Avcıları’’ olarak tanıyacak ve kendi dünyalarının içinde başka
karanlık bir dünyanın daha varolduğunu ve bu Gölge Avcıları denilen gençlerin
bu dünyada yaşayan iblisleri öldürmekle görevli olan bir tür koruyucu melekler
olduklarını öğrenecektir.
Buraya kadar anlattıklarım zaten kitabın arka kapağında da
yazıyordu.Gelelim spoilerlı kısımlara :D
-Yazının bundan sonraki kısmı kitap hakkında oldukça fazla SPOILER içermektedir.-
9 Eylül 2013 Pazartesi
Kitap Tanıtımı:Kuralsız,Apollyon ve Vampir Akademisi
Yakın zamanda okumak istediğim ve oldukça fazla hayranı olan kitaplar arasında Uyumsuz serisinin 2.kitabı olan ''Kuralsız'',Melez Sözleşmeleri serisinin 4.kitabı olan ''Apollyon'' ve Vampir Akademsi serisinin ilk kitabı yer alıyor.Bu postta da yakın zamanda okumak istediğm bu kitapların tanıtım yazılarına ve kapak tasarımlarına ulaaşbilirsiniz:
1-Kuralsız-Veronica Roth
2-Apollyon-Jennifer L.Armentrout
1-Kuralsız-Veronica Roth
Tek bir seçim
Fedakarlık gerektirir
Tek bir fedakarlık
Kayıp getirir
Tek bir kayıp
Sorumluluk haline gelir
Tek bir sorumluluk
Savaş demektir
Tek bir seçim
Seni yok edebilir
Her seçimin bir sonucu vardır. Tris sevdiklerini -ve kendini- kurtarmak zorunda. Üzüntü, fedakarlık, kimlik, bağlılık, kurallar ve aşkla ilgili sorunlarla boğuşurken bu hiç de kolay olmayacak. Üstelik savaş başlıyor ve herkes tarafını seçmek durumunda. Ancak geri dönüşü olmayan bir yola giriyorsan, zafer getireceğini umduğun seçim, tüm hayatını altüst edebilir.
2-Apollyon-Jennifer L.Armentrout
Alex bugüne dek iki şeyden çok korktu: Uyanışta kendini kaybetmek ve İksire maruz kalmak. Ancak bazen aşk kaderden daha güçlüdür ve Aiden St. Delphi de tanrılara, Alexi geri getirebilmek için savaş açtı.
Tanrılar, Sethin Alexin güçlerini ele geçirip Tanrı Katili olmasına engel olabilmek için yüzlerce şehri yerle bir edip binlerce insanı öldürdüler.
Ancak iş, Alexle Sethin bağını koparmakla bitmiyor. "Bir Apollyon öldürülemez" teorisinde pek çok açık nokta var ve bu yıkımı durdurmanın yolunu bilen tek kişi de yüzyıllar önce öldü.
Yeraltını koruyan duvarları aşmak, milyonlarca ruhun içerisinde tek bir taneyi aramak ve sonra da geri dönmek çok zor. Ancak Alex Tanrı Katili olmadan önce Sethi durdurmak zorunda yoksa… kendisi Tanrı Katili olabilir.
Melez Sözleşmeleri serisi Melez, Safkan ve Tanrıdan sonra dördüncü kitap Apollyon ile devam ediyor. Üstelik ara kitap İksir,bu kitabın içinde!
Lissa Dragomir, bir Moroi prensesi:
Sihir dünyasıyla arasında kopmaz bir bağ olan ölümlü bir vampir. Vampirlerin en vahşisi ve en tehlikelisi, ölümsüz Strigoilerden her daim korunması gerek.
Lissanın en yakın arkadaşı Rose Hathawayin damarlarında akan insan ve vampir kanının güçlü karışımı onu bir Dhampir yapıyor. Ve Rose kendini, arkadaşı Lissayı -genç kızı içlerinden biri yapmayı kafaya koymuş Strigoilerden- koruduğu tehlikeli bir hayata adamış.
Rose ve Lissa, iki yıl süren kaçak özgürlüklerinin ardından yakalanıyor ve Montana ormanlarının derinliklerine gizlenmiş Aziz Vladimir Akademisine sürükleniyor. Rose, Dhampir eğitimine devam edecek. Lissa da zaten elit Moroi toplumunun Kraliçesi... Ve iki kız, Akademide yine birçok kalp kıracak.
Lissa ve Roseun Aziz Vladimirden kaçmasına sebep olan korkuydu. Evet, çünkü Akademinin demir kapıları ardındaki hayat, akıl almayacak kadar tehlikeli. Moroiler iğrenç ayinler düzenliyor ve onların bu gizli kapaklı doğası ve gece aşkı, sosyal karmaşalarla dolu enigmatik bir dünya yaratıyor. Rose ve Lissa, bu tehlikeli ortamda kendi yönlerini bulmak, yasak aşkın cazibesine karşı koymak ve Strigoilerin Lissayı sonsuza dek kendilerinden birine dönüştürmesine fırsat vermemek için sürekli savunmada kalmak zorunda!
2 Eylül 2013 Pazartesi
Wiccan-Buket Kayhan | Ebook İnceleme
Kitap:Wiccan
Yazar:Buket Kayhan
Yayınevi:E-Book
Sayfa Sayısı:227
Tür:Fantastik
Puanım:4 (5 üzerinden)
Bellatrix Frank, erkeklerden yana yüzü gülmeyen, tek arkadaşı Jenny'nin onun için ayarladığı erkeklerle zoraki buluşan bahtsız mı bahtsız biridir. Kendisi melez (Yarı insan + yarı cadı) olduğu için cadılar sirkinde çalışmak zorundadır.
Wiccan'lar yani Safkan cadılar kendilerini diğer tüm varlıklardan üstün görüyorlardır. Belle ile anneside bir zamanlar Wiccanların arasında yaşamaktaydılar fakat wiccanların altında ezilmeye daha fazla dayanamayıp gerçek insanların ve melezlerin arasında yerini aldılar uzun zaman önce. Wiccanlarda kraliçelik sistemi vardır. Her nesilde bir genç wiccan karileçe seçilir ve kendi seçtiği kralla birlikte muazzam bir gücün sahipliğiyle Wiccan ulusuna hükmeder. Fakat bir sorun vardır, tüm kraliçe adayları sırasıyla öldürülür.
Bir gün bir ilk gerçekleşir ve azalan kraliçe adayları sayısı karşısında, Kurul Bob'un evlatlıktan red edip hiç bir zaman irtibata geçmediği kızını yani Belle'yı Wiccan kraliçeliğine aday gösterir. Ve bu hususta Belle'yi koruması için, yakışıklımı yakışıklı Ducan'ı ve aynı zamanda Belle'nın çocukluk aşkı Logan'ı belle'nin mühürü ilan ederler.
Karmaşık bir aşk üçgeni Belle'yi beklemektedir..
Her neyse daha fazla uzatmadan kitap hakkındaki düşüncelerime ve yoruma geçelim:
-YORUM-
Bellatrix Frank bir cadıdır.Yaşadığı dünyada yıllar önce
atalarının cadıları üstün ırk olarak göstermelerinden ve bunu gerçekleştirmek
için her şeyi yapmalarından sonra artık kimse cadılara sıcak
bakmamaktadır.Atalarının yaptıklarının bedelini artık onların torunları
ödemektedir.Bunlardan birisi de Belle’dir.Belle bu bedeli karşılamak için
yaşadığı yerde ‘’Büyüleyici Sirk’’ ya da ‘’ Cirque de Witchy’’ olarak
adlandırılan bir sirkte çalışmaktadır.Her ne kadar kendisi bir Wiccan yani
safkan bir cadı olmasa da bu sirkte çalışmaya mahkumdur.
Sirkte çalıştığı bu sıradan hayatında bir gün oldukça ilginç
bir olay gerçekleşir.Eskide Wiccanlar ile birlikte yaşadığı şehir olan Cape’te
Kraliçe olmak için aday olan Wiccanlar sırayla öldürülmeye başlanmıştır.Ve bunu
neyin ya da kimin yaptığı henüz bilinmemektedir.Adaylar sırayla öldürülmeye
devam ederken Belle de bir Wiccan olan babası tarafından yıllar sonra tekrar
kızı olaak kabul edilir ve kraliçe olacak kişiler arasında aday gösterilir.Bir
aday olduğuna oldukça şaşıran Belle ilk başta ne yapacağını bilemez.Tüm unlar
onun bir süredir yaşadığı sakin hayatı çin fazla gelmektedir.Birde bunun üstüne
Cape’teki tek dostu olan Duncan’ın onu korumak için görevli olarak bir
‘’Mühür’’ olması hayatını iyice karmaşık bir hale sokar.
İlerleyen bölümlerde hikayeye yeni bir karakter – ya da
kızların tabiriyle bir badboy- katılıyor.yeni karakter olan Logan da tıpkı
Duncan gibi Cape’ten gelen ve Belle’yi korumakla görevli olan bir Mühürdür.Daha
sonra kitapta Belle ile bu iki erkek arasındaki ilişkileri okuyoruz ve
ilerleyen bölümlerde bir aşk üçgeni ile karşılaşacağımızı anlıyoruz.
Tüm bunların dışında Belle şuanki kraliçe olan Kraliçe Cadis
ile tanışır ve olaylar yavaş yavaş heyecan kazanmaya başlar.Belle için
düzenlenen saldırılar artmaya başlamaktadır.Bu saldırıların birinde Belle bazı
şeylerin farkına varmaya başlar.
-SPOILER-
Kraliçe adaylarını öldürenlerin asıl amacı yaklaşık 2000 yıl
önce olan bir olayı tekrar gerçekleştirmektir.Onlar tüm Wiccanları ortadan
kaldırıp kendilerinin kusurlarını yok etmei planlamaktadırlar.
-SPOILER BİTTİ-
Ayrıca kitabı olay akışı dışında bazı şeyler söylemek
gerekirse kitap oldukça akıcı ilerliyor.Yazan kişi dialogları oldukça başarılı
bir şekilde hazırlamış.Okurken bazı yerlerde karakterler ile birlikte gülmemek
elde değil J
Oldukça başarılı ve okurken yormayan bir konusu ve anlatımı var.Özellikle Logan
karakteri çok başarılı bir şekilde yaratılmıştı.O karakteri her okuyuşumda
gülmemek elde değil desem yalan olmaz :D Oldukça eğlenceli bir karakter
yaratılmış ve bu da kitabı daha da çok sevmeme neden olmuştu.
Her ne kadar kitabın başlarında Duncan karakterini dahaçok
sevsem de ilerleyen bölümlerde artık ikinci adamları sevdiğimi fark ettim ve
tam anlamıyla bir Team Logan oldum diyebilirim :D
Kitabın sonunda ise Lanetliler ve Belle ve çevresindekiler
arasından büyük bir savaş çıkıyor.Yine SPOILER:
Tüm bu savaşın arkasında eski Kraliçe Cadis ve sirkin sahibi
Echolles –ismi yanlış yazmış olabilirim- vardır.Ama karakterlerimiz tüm bu
zorlukla karşı çaba gösterim tam anlamıyla mutlu sona ulaşmayı başardılar
diyebilirim.
-SPOILER BİTTİ-
Özellikle kitabın o son kısmı oldukça iyiydi.Kitap
profesyonel yazarlar tarafından yazışmış kitapları aratmayacak bir
kitaptı.Böyle bir kitabı bizimle paylaştığı için Wiccan’ı yazan arkadaşımız
Buket Kayhan’a sonsuz teşekkür eder nice böyle başarılı kitaplar yazmasını
dilerim :)
-Birkaç alıntı:
''Bazı şeyler şansa bırakılmaya gelmez,bazı şeyler ise tamamen şansa bırakılmalıdır.''
''Bedenim ruhumun hapsolduğu karanlık bir hapishane.Ruhum ise onun ışığına,dokunuşuna muhtaç bir köleydi.''
Kitaba Goodreads'ten ulaşmak ve e-book formatında indirmek için tıklayın!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)